Logo

2. Hukuk Dairesi2023/546 E. 2023/3583 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldı ise kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygunluğu hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline Manisa’ya taşınmaları konusunda sürekli olarak baskı yaptığını, talebinin olumsuz karşılandığında müvekkiline ağza alınmayacak küfür ve hakaretler ettiğini, davalının arkadaşlarının yanında dahi müvekkilini aşağıladığını, tehdit ettiğini, tarafların fiilen evliliklerinin sonlandığını, belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı-davacı kadın erkeğin dava dilekçesine cevap sunmamıştır.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davalının sadakatsiz olduğunu iddia edilerek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davacıya verilmesine, müvekkil için aylık 1.000,00 TL müşterek çocuk için 2.500,00 TL olmak üzere toplam 3.500,00 TL tedbir, iştirak, yoksulluk nafakası ve 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin başka bir kadınla müstehcen ve cinsel içerikli konularda mesajlaştığı, başka kadınlarla çekilmiş fotoğraflarının olduğu, davacı erkeğin eşler arasındaki sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, davacı erkeğin davalı kadına mesaj yoluyla küfür ve hakaret ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, baba ile arasında şahsi münasebet tesisine,kadın için aylık 500,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 750,00 TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleşmesinden itibaren aynı miktar yoksulluk nafakası olarak devamına, müşterek çocuk için aylık 500,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleşmesinden itibaren aynı miktar nafakanın müşterek çocuk için iştirak nafakası olarak devamına, 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine,erkek tarafından açılan asıl boşanma dava dosyasının işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde, davacı tarafça yenilenmediğinden, iş bu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusurunun olmadığını, ödeme gücünü aşacak şekilde nafakaya hükmedildiğini, tazminatların haksız olduğu gerekçeleri ile kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddîve manevî tazminat miktarının az olduğunu, nafaka miktarlarının az olduğunu, asıl davada boşanma davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesine rağmen lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı gerekçeleri ile nafaka ve tazminat miktarları ile asıl davada vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde belirtilen kusurlu davranışlarının dosyadaki deliller ile kanıtlandığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkeğin tam kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince birleşen davanın kabulüne karar verilmesinin ve takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılan asıl davanın üç aylık yasal süre içinde yenilenmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın yararına maddîve manevî tazminata hükmedilmesi doğru ise de, tazminat miktarlarının az olduğu, asıl davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi sebebiyle kendisini vekille temsil ettiren kadın lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken asıl dava yönünden vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı, erkeğin istinaf talebinin esastan reddine, kadının maddî ve manevî tazminat miktarları ile asıl davada vekâlet ücretine yönelik istinaf talebinin kabulüne, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, ilgili fıkranın kaldırılmasına, bu hususta yeniden hüküm kurulmasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminat ile 40.000,00 TL manevî tazminat takdirine, kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, kadın kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca maktu vekâlet ücretinin erkekten alınarak kadına verilmesine hükmünün eklenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili; kusur belirlemesinin ve kadın yararına hükmedilen tazminatların hatalı olduğu, kadının kendi isteği ile işten ayrıldığı nafakaya hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili; tazminatların ve nafakaların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tazminatların ve nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafakalar ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.