Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5470 E. 2024/2044 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve varsa kusurun kimde olduğu noktasında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının davacı erkeğe karşı sergilediği hakaret ve tehdit içeren davranışlarının evlilik birliğini temelinden sarstığı ve davalının bu davranışları nedeniyle tam kusurlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/543 E., 2023/639 K.

DAVA TARİHİ : 06.01.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/9 E., 2021/637 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının davacı erkeğe yersiz kıskançlıkta bulunduğu, baş başa ve insanların yanındayken tehdit ve hakaret ettiği, daha öncesinde 2 kez boşanma davası açıp feragat ettiği, ancak kadının olumsuz davranışlarına devam ettiği, son zamanlarda davalı kadının davacı erkeğe fiziksel şiddet uyguladığı ve sinirli yapısının bulunduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının davacıya başkalarının yanında hakaretler ettiği, ithamlarda bulunduğu, bu eylemlerin üçüncü kişilerin huzurunda yaşandığı, davacının toplum nazarında zor duruma düştüğü, davalının eylemlerinin haksız eyleme tepki olduğuna ilişkin dosya kapsamı itibariyle bir delil bulunmadığı, davalının bu nedenle tam kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu davadan önce davacı tarafça davalı aleyhine üç ayrı boşanma davası açıldığını ve bu davaların davacının feragati neticesinde kapandığını, tanık beyanına konu olayların davacının önceden açmış olduğu ve feragat ettiği boşanma davasından önceki olaylara ilişkin olduğunu, feragat öncesindeki olayların af kapsamında bulunduğunu, affa konu davranışların boşanma nedeni olarak ileri sürülemeyeceğini beyan etmek suretiyle İlk Derece Mahkemesi'nin kararın kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka uygun olduğu, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenilmesine, yeni delillere dayanılmasına olanak bulunmaması, bu anlamda davalı tarafça süresi içerisinde davaya cevap dilekçesi ibraz edilerek delil bildirilmemesi, davacı tarafça da delil olarak bildirilmeyen önceki dava dosyalarının mahkemece re'sen dikkate alınmasına yasal olanak bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf aşamasındaki savunmalarını tekrar ettiklerini, yargılama aşamasında davalı kadına tebligatların davacı ve ailesi tarafından bilinçli teslim edilmediğini, davacı tarafça davalı kadın aleyhine üç ayrı boşanma davası açıldığını ve bu davaların davacının feragati neticesinde kapandığını, tanık beyanına konu olayların davacının önceden açmış olduğu ve feragat ettiği boşanma davasından önceki olaylara ilişkin olduğunu, feragat öncesindeki olayların af kapsamında bulunduğunu, affa konu davranışların boşanma nedeni olarak ileri sürülemeyeceğini beyan etmek suretiyle İlk Derece Mahkemesi'nin kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ispat noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanunun 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.