Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5478 E. 2024/1829 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, taraflar arasındaki geçimsizliğin kusur oranları, kadına manevî tazminat ve tedbir nafakası verilip verilmeyeceği ve miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1068 E., 2023/707 K.

DAVA TARİHİ : 22.05.2017

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/426 E., 2019/984 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evliliğin başında kadının çalışmasına rağmen erkeğin uzun bir süre çalışmadığını, evin geçimini kadının sağladığını, yeni evli olmalarına rağmen tüm vakitlerini erkeğin ailesi ile birlikte geçirdiklerini, erkeğin ailesinin her dediğini yaptığını, sözlerinden çıkmadığını, ailesinin etkisi ile kadının kilosunu sorun etmeye başladığını, fiziksel şiddet uyguladığını, daha sonra erkeğin işe başlamasıyla kadına karşı tavırlarının değiştiğini, kendisine sosyal medya hesabı açarak başka kadınlarla samimi muhabbetler yaptığını, kadına da "ben bu işi daha önce bulsaydım seninle evlenmezdim, kilo aldın kendine bakmıyorsun" dediğini, elinden telefonu düşürmediğini, erkeğin Nilgün isimli bir kadınla telefonda konuştuğunu duyduğunu, erkeği bu kadın ile birlikte elinde poşetlerle aynı mağazadan çıkarken gördüğünü, 04.01.2016 tarihinde erkek kadına aynı evde yaşamak istemediğini belirterek kadını ve ortak çocuğu bırakıp evi terk ettiğini, o tarihten beri arayıp sormadığını, hiçbir gidere katılmadığını belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL manevî tazminat ile erkeğin giderlere katılmaması nedeniyle 6 yıllık asgari ücret tutarının yarısı olan 25.000,00 TL maddî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, yaşanan geçimsizlikte kadının kusurunun daha fazla olduğunu, şuan işsiz olması nedeniyle nafaka ve tazminat ödeyemeyeceğini belirterek boşanmak istediğini ancak boşanmanın fer'î taleplerini ödeyemeyeceğinden bunların reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına karşı, "deniz anası gibisin","çok kilolusun","seni beğenmiyorum" diye eşinin kilosuyla dalga geçip onu aşağıladığı, dosya içerisine alınan telefon kayıtlarının incelenmesinde davalıya ait numara ile ... A. isimli kadına ait olduğu anlaşılan telefon numarası arasında 2014 yılından başlayıp davanın açıldığı tarihe kadar devam eden ve hayatın olağan akışı içerisinde uygun olmayan gece geç saatlerde yapılmış telefon görüşmelerinin ve yoğun bir arama kaydının olduğu, davalı erkeğin evli bir erkeğe yakışmayacak şekilde gece geç saatlerde bir başka kadın ile telefonda görüşmek suretiyle evlilik birliğinin gerektirdiği sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, evi terk ederek evlilik birliğinin getirdiği sorumluluklardan kaçındığı, kadının kusurunun ispatlanamadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 400.00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kişilik hakları zedelenen kadın yararına 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının boşanmanın fer'î nitelikte olmayan maddî tazminat talebi ile ziynet eşyası alacağına yönelik talebinin tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararına itirazlarının olmadığını, erkeğe yüklenen kusurların mesnetsiz olduğunu ve ispatlanamadığını, evliliğin bu aşamaya gelmesinde kadının kusurlu olduğunu, erkeğin şu an işsiz olduğunu ve kadının ise çalışıyor olduğunu, bu nedenle hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması gerektiğini, hükmedilen manevî tazminatın da yüksek ve haksız olduğunu, velâyet ve çocuk yararına hükmedilen nafakalara bir itirazlarının bulunmadığını belirterek kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile manevî tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına manevî tazminat ve tedbir nafakası verilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.