Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5492 E. 2024/2486 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının yerindeliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya karar verilmiş olup, velâyetin anneye verilmesi, erkeğin daha ağır kusurlu olması hususlarında karar onanırken; çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarlarının düşük olduğu gözetilerek bu hususlarda karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1350 E., 2023/90 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/839 E., 2020/517 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerin karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kaprisli davrandığını, ağlama krizlerine girdiğini, psikologa gittiğini ve sonrasında evliliğin bitmesi gerektiğini söylediğini, davalının ailesinin baskısı ve her iki tarafın ikinci evliliğinin bir hafta içerisinde bitme kaygısı ile birlikteliğe devam kararı verdiğini, çok yoğun çalışmasına rağmen ev kredi borcu, özel okul masrafları, kadının alışveriş harcamaları nedeniyle maddi sıkıntı yaşamaya başladığını, kadının devamlı olarak "aptal, salak, görgüsüz, şerefsiz adam" diyerek hakaret ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadının aşırı temizlik takıntısı nedeniyle evdeki yaşantısının zorlaştığını, kadının çocukla ilgili kararları tek başına verdiğini, yaz tatilleri ve sömestri tatilinde ailesinin yanına giderek kendisini yalnız bıraktığını, kadının onun ailesini kabul etmediğini, ailesinin ve arkadaşlarının eve gelmesini istemediğini, aralarında cinsel uyumsuzluk olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin boşanmak istediğini beyan ettikten sonra evi terk ettiğini ve boşanma davası açtığını, erkeğin ... isimli kadın ile olan ilişkisi nedeniyle evliliğini bitirmek istediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, karşı tarafın ağır kusuru nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, kadın lehine aylık 2.000,00 TL yoksulluk, ortak çocuk için ise aylık 3.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın, 25.02.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olarak ıslah etmiş, 2.000,00 TL tedbir ve yoksuluk nafakası, 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, 100.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminat talebinde bulunmuş, nafakaların her sene ÜFE oranında arttırılmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği kadının ise eşinin ailesine iyi davranmadığı ve hakaret ettiği belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu ve erkeğin başka bir kadınla aynı otelde ve aynı oda da kaldığı, zinasının sabit olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, kadının davasının 4721 sayılı Kanunun 161 inci maddesi, erkeğin davasının ise 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulüne ve tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, fiilen anne yanında yaşıyor olması ve üstün yararı dikkate alınarak velâyetinin verilmesine, ortak çocuk yararına dava tarihinden itibaren aylık 600,00 TL, karar tarihi olan 29.09.2020 tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten tahsili ile kadına verilmesine, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına tahsilde tekerrür olmamak şartı ile dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten tahsili ile kadına verilmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsili ile kadına verilmesine, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının zina hukuksal sebebine dayalı davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, erkeğin reddedilen manevî tazminatı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, lehine hükmedilen nafakalar ile maddî ve manevî tazminatların miktarlarına yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının zina hukuksal sebebine dayalı davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, erkeğin reddedilen manevî tazminatı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, lehine hükmedilen nafakalar ile maddî ve manevî tazminatların miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, zina eyleminin ispat edilip edilmediği, davaların kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları, erkeğin reddedilen tazminat taleplerinin kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü maddeleri, 327 nci ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9uncu maddesinin üçüncü fıkrası. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ... yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

4.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi tazminatın miktarı ile ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi tazminatın miktarı ile ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

2. Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıdaki temyiz giderinin ...'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...