"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/514 E., 2023/699 K.
DAVA TARİHİ : 09.09.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 23. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/88 E., 2021/255 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; erkeğin evlilik süresince boyunca kadına ve ortak çocuklara fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, kadına sürekli hakaret ettiğini, aşağıladığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadın bu konuda talepte bulunduğunda sanki dileniyormuş göstererek başka kişilerin önünde aşağıladığını, ekonomik şiddet uyguladığını, mahrem konuları başkalarına anlatıp kadını rencide ettiğini, "bana kadınlık yapmıyor" dediğini, çocuklar arasında ayrım yaptığını, büyük kızını hep hor gördüğünü ve aşağılayarak diğer kızı ve kuzenleri ile kıyasladığını, kadının annesini de hor gördüğünü, alınan evden gelen kira gelirini eve harcamamak için kavga çıkardığını, evi, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; eşini ilk günkü gibi sevdiğini, ailesi ile mutlu olduğunu, yaşanan olayların her ailede olabilecek olaylar olduğunu, daha önce de boşanma davası açtığını ve feragat ettiğini, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini, kadının iddialarının asılsız olduğunu, dava tarihinden sonra rahatsızlanan erkeği bu süreçte ziyarete geldiğini, erkeğin son 4 yılda ailesini tatile götürdüğünü, kadının erkeğin evden gitmesini istediğini, kendi evinden ve çocuklarından ayrı yaşamak zorunda bırakıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına çocuklarının ve üçüncü kişilerin yanında "sen nereden bilirsin, sen ne anlarsın, salak ekmek düşmanı, gerizekalı, mal, ne verdin ki ne kadınlık yapıyorsun" şeklinde sözler söylediği, sinkaflı küfürler ettiği "adi, şerefsiz, o...nun çocuğu" dediği, ev içerisinde para konusu olduğunda devamlı surette kavga çıkardığı, kadın erkekten herhangi bir şey istediğinde "param yok" diye karşılık verdiği, çocukları arasında ayrım yaptığı, erkeğin eve herhangi bir şey alması için kadın ve çocukların çok uğraştığı ancak erkeğin evin ihtiyaçlarını gidermediği, erkeğin tamamen kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 650,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî, 13.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkek tarafından sunulan delilerin değerlendirilmeden ve celbi sağlanmadan karar verildiğini, kadının 2015 açıp feragat ettiği boşanma davası nedeniyle affın var olduğunu, feragatten sonra tarafların defalarca birlikte tatile gittiklerini, bu nedenlerle erkeğin kusurunun bulunmadığını, hükmedilen tazminatların ve tedbir nafakasının haksız olduğunu, tanık beyanlarının eski tarihlerdeki olaylara dayandığını belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.