"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/726 E., 2023/839 K.
KARAR : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/310 E., 2022/138 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı açılan boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Dairece, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerekirken tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulünün ve az kusurlu erkek eşin tazminat taleplerinin reddedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve erkeğin reddedilen tazminat talepleri yönlerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulüne ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; kadının ağabeyinin ortak konuta sürekli olarak yerleşip evliliğe müdahale ettiğini, kadının eşine hakaret ve küfürler ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, çocuğa ilgisiz davrandığını ve şiddet uyguladığını ve evlilikte üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakası ile erkek yararına 100.000,00 TL maddî tazminata ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Dava dilekçesi davalı-davacı kadına 31.05.2021 günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, kadın erkeğin boşanma davasına cevap vermemiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava ve birleşen davaya cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin eşine hakaret ettiğini, psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını son olayda eve almadığını, kovduğunu, güven sarsıcı davranışlarının olduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasıne ve yasal faiz ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.02.2022 tarihli ve 2021/310 Esas, 2022/138 Karar sayılı kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine hakaret eden, onu aşağılayan, ağabeyinin ortak evde yaşlamasına müdahale etmeyen, eşine sokaktaki köpeği ondan üstün tuttuğuna ilişkin sözler sarf eden, yemek ve temizlik yapmayan, ortak çocuğun babası ile vakit geçirmesine engel olan, çocuğu azarlayan kadının ağır, evin ihtiyaçlarını karşılamayan, eşine harçlık vermeyerek ekonomik şiddet uygulayan, son olarak kadını eve almayan erkeğin az kusurlu olduğu gerekçesi ile; davaların her ikisinin de kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası ile aylık 700,00 TL iştirak nafakasına, erkek yararına 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata ve 5.100,00 TL vekâlet ücretine ve kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası talebi ile aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.09.2022 tarihli ve 2022/1474 Esas, 2022/1518 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince kusur belirlemesi ve derecesinde hata edildiği, kadının kardeşinin ortak konutta uzun süre yaşamasına izin verdiği, erkeğin çocuğu ile vakit geçirmesine engel olduğu, yeterince yemek ve temizlik yapmadığı; erkeğin ise kadına harçlık vermediği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadını eve almadığı, tarafların gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile; kadının kusur tespiti, yoksulluk nafakası talebinin reddi ile aleyhine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile gerekçenin eşit kusur şeklinde düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerin kaldırılarak tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının sair hususlara ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir .
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili tarafından kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 08.02.2023 tarihli kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesince tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilmiş ise de dosya kapsamından erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığı ve eşine harçlık vermeyerek ona ekonomik şiddet uyguladığı, son olarak kadını eve almadığı; kadının ise erkeğe hakaret ettiği, onu aşağıladığı, erkek istememesine rağmen kadının ağabeyinin taraflarla birlikte yaşadığı ve kadının bu duruma müdahale etmediği, eşine sokaktaki köpeği ondan üstün tuttuğuna ilişkin sözler sarf ettiği, yemek ve temizlik yapmadığı, ortak çocuğun babası ile vakit geçirmesine engel olduğu, çocuğu azarladığı ve gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte kadının daha fazla kusurlu olduğu ve boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan az kusurlu erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve erkeğin tazminat taleplerinin reddedilmesi yönlerinden bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyulmasına karar verilerek boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğğu belirtilerek 4721 sayılı kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine, ağır kusurlu kadının yoksulluk nafakası talebinin ise reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu, kusuru ve geliri bulunmayan kadın aleyhine tazminatlara hükmedilmesinin doğru olmadığını ve bu nedenle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma kararına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozmanın amacına uygun olup olmadığı ve erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı-davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalı-davacı ...'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.