Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5527 E. 2024/560 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı ve kusurun kimde olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkemenin boşanma ve manevi tazminata hükmeden kararı usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/383 E., 2023/638 K.

DAVA TARİHİ : 11.08.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 16. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/275 E., 2021/1296 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmaların ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin hiç çalışmadığını, iş dahi aramadığını, bahis oyunu oynadığını, evin geçimini kadının sağladığını, alışverişi kadının yaptığını ve erkeğin bu konuda yardımcı bile olmadığını, başkalarına borcu olduğunu söylemesi üzerine kadının babasının para verdiğini ancak borcunu ödemediğini, evde oturarak bu parayı tükettiğini, istediği işi buluncaya kadar çalışmayacağını söylediğini, evde huzursuzluk çıkardığını, zaman zaman kadını evden kovduğunu, tarafların günlerce birbiri ile konuşmadığını, erkeğin ailesi ile birlikte kadına kırıcı sözler söyleyerek kadının onurunu zedelediğini, kadına kötü davrandığını, kadının mesleğini hakir görüp iyi bir öğretmen olmadığını ve kapasitesiz olduğunu söylediğini, "ailen olmazsa sen hiçbir şeysin" dediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, evdeki eşyaları kırdığını, en son 45 gün önce kadını evden kovduğunu, bunun üzerine kadının baba evine geri döndüğünü belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 1.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; erkeğin sigortalı olarak çalışmakta olduğunu, çalışmadığı iddiasının asılsız olduğunu, kadının ev işleri ile ilgilenmediğini, yemek ve temizlik yapmadığını, çamaşır yıkamadığını, lüks yaşam arzusunda olduğunu, bir giydiğini bir daha giymediğini, sürekli kendini övdüğünü, erkeğe defalarca fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin yüzünde ve boynunda tırnakları ile derin yaralar meydana getirdiğini, defalarca evi terk ettiğini belirterek davanın reddine talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin çalışmayarak birlik görevlerini yerine getirmediği, kadına ''senin yaptığın iş mi, ailen olmazsa sen bir hiçsin '' diyerek psikolojik baskı uyguladığı, her ne kadar erkeğin tanıkların Salih ve Ersin beyanında erkeğin yüzünde tırnak izi ve kulağında yara, boğazında yırtık gördüklerini beyan etmişlerse de erkeğin ablası olan tanık Mukadder'in en son ayrılma olayına birebir şahit olduğu ve kadının evden ayrılması üzerine tarafların evlerine gittiğini, son olayda şiddet olayının olmadığını beyan etmiş olduğundan kadına fiziksel şiddet kusurunun yüklenmediği, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 1.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin çalışmadığı tespitinin hatalı olduğunu, kadının tanıklarının soyut beyanda bulunduklarını, erkek tarafından ileri sürülen iddiaların değerlendirilmediğini, kadının uyguladığı fiziksel şiddetin tanık beyanları ile ispatlandığını, bunun kadına kusur olarak yüklenmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla davanın kabulü, kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.