Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5528 E. 2024/1827 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet ve nafaka konuları.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin kadına ve çocuklara şiddet uyguladığına dair deliller ve tanık ifadeleri değerlendirilerek, yerel mahkemenin boşanma, velayet ve nafaka hükümlerini içeren kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/765 E., 2023/440 K.

DAVA TARİHİ : 28.02.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/111 E., 2022/155 K.

Taraflar arasındak boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların Türkiye'de evlenerek Almanya'ya yerleştiğini, erkeğin daha sonra Türkiye'ye döndüğünü, erkeğin evlilik süresi içinde alkol kullandığını, kumar bağımlısı olduğunu, gece hayatına düşkün olduğunu, bir çok kez aldattığını, alkol alarak kadına ve çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, kadına yaşattığı fiziksel ve psikolojik şiddeti çocuklara da uyguladığını, fiziksel şiddetin son bir yıl içinde arttığını, komşuların şikayeti üzerine eve sürekli polislerin geldiğini, polisler tarafından Almanya Devleti Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bu durumun bildirildiğini, bunun sonucunda erkeğe uzaklaştırma kararı verildiğini, erkeğin de Türkiye'ye döndüğünü belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanları görgüye dayalı değil ise de, davacı tarafından sunulan Almanya Devletinin sosyal güvenlik uzmanı tarafından hazırlanan sosyal hizmet raporu ve Offenbach am Main Sulh Hukuk Mahkemesinin tercüme edilmiş ilamlarından anlaşıldığı üzere erkeğin, kadına ve çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı ve çocuklar ile ilgilenmediği sabit olup erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına,, nafakanın devam eden yıllarda kararın kesinleşmesi tarihi itibari ile TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma davasının kabulü için ortada hiçbir nedenin bulunmadığını, erkeğe savunma hakkı tanınmadan Almanya'da alınan kararın hükme esas alındığını, Almanya'dan alınan belgenin nasıl ve ne şekilde alındığının bilinmediğini, erkeğe yüklenen kusurların kabul etmediklerini, kadının ve çocukların Almanya'dan gelir elde ettiğine ilişkin belgelerin kabul edilmediğini, erkeğin gelirinin asgari ücretin altında kalıyor olduğunu, erkeğin Almanya ve Türkiyede çalışmıyor olduğunu, erkeğin Elazığ'da 7 adet evi olduğunu ancak evlerin eski olduğunu ve bir kısmında akrabalarının oturduğunu, bu nedenle toplam gelirin asgari ücretin altında kaldığını ve erkeğin Türkiye'de yaşadığını, buna rağmen kadının Almanya'dan 2.000,00 Euro geliri bulunduğunu, ayrıca çocuklar için de Almanya'da çocuk parası adı altında ödeme yapıldığını, dinlenen tanık beyanlarından evliliğin devam ettiğinin anlaşıldığını, af durumunun tartışılmadığını belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın ve çocuklar yararına hükmedilen nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortak çocuklardan Baran'ın karar tarihinden sonra reşit olduğu anlaşılmakla hükmedilen 1.000,00 TL tedbir nafakasının reşit olduğu tarih itibariyle son bulacağının tabi olmasına göre İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın ve çocuklar yararına hükmedilen nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın ve ortak çocuklar yararına nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu maddesi,175 inci maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.