Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5552 E. 2024/1957 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren eylemlerinin varlığı, tarafların kusur durumları ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin hüküm altına alınan hususların usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/994 E., 2023/152 K.

DAVA TARİHİ : 19.06.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/315 E., 2022/39 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevap dilekçesinde; davalının 2012 yılında Kazakistan'a gittiğini, yılda bir defa geldiğini, müvekkili ve çocukları ile ilgilenmediğini, biri engelli olan çocuğunu arayıp sormadığını, hor görüp aşağıladığını, eş ve baba olarak sorumluluklarını yerine getirmediğini, Kazakistan'da başka bir kadınla beraber yaşadığını ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, davalının iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklardan Neslihan lehine aylık 400 Dolar, Serra lehine aylık 1.000 Dolar tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000 Dolar tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, nafakalara her yıl için ÜFE oranında artış yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 18.01.2022 tarihli duruşmadaki beyanı ile nafaka taleplerini, müvekkili lehine öncelikle 1.000 Dolar, olmadığı taktirde 13.500, 00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, ortak çocuk Neslihan lehine 400 Dolar, olmadığı taktirde 5.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, ortak çocuk Serra lehine ise 1.000 Dolar, olmadığı taktirde 13.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davacının iddilarını ve davasını kabul etmediklerini, davacının müvekkilinin gönderdiği paraları kişisel ihtiyaçları için harcadığını, sebepsiz huzursuzluk çıkardığını beyanla davacının davasının reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde müvekkili lehine 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin on yıl kadar önce davacı ve çocuklarını bırakarak Kazakistan'a gittiği ve uzun bir süre Türkiye'ye gelmediği, davacı ve çocuklarıyla ilgilenmediği, başka bir kadınla ilişki kurmak suretiyle sadakat yükümlülüğünün ihlal ettiği, davalının tam kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve devamında korumaya yarar bir durumun kalmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilerek baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 3.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı lehine aylık 4.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 75.000 TL maddî ve 75.000 TL manevî tazminata, nafakaların her yıl karar tarihi de dikkate alınarak 18 Ocak tarihinde ÜFE oranında artırım yapılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, davalının İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davacının kusursuz, davalının tam kusurlu olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre davanın kabulüne ilişkin kararın doğru olduğu, davacı yönünden tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi için kanuni şartların bulunduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşulları dikkate alınarak İlk Derece Mahkemesince davacı lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile davacı ve ortak çocuklar lehine takdir edilen tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarlarının makul olduğu, nafakaların tahsil edilmesi sırasında icra aşamasında daha evvel verilen nafakaların mahsup edilebileceği, çocukların yaşı, sosyal inceleme raporu kapsamı ve uzman görüşü, çocukların üstün yararı gereğince çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine ilişkin kararın da doğru olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı ve boşanmanın fer'ileri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi, 182 nci, 323 üncü, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı madddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.