Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5551 E. 2024/1956 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının açtığı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, varsa kusur durumu ve miktarları, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı erkeğin temyiz sebeplerinin kararı bozmaya yeterli olmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1229 E., 2023/211 K.

DAVA TARİHİ : 03.05.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/317 E., 2022/80 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili ile davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkiline sürekli ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkili ve çocukları ile iletişimi kestiğini ve ayrı odada kalmaya başladığını, odadan çıkmadığını, temizletmediğini, kişisel temizliğine de özen göstermediğini, baba ve eş olarak birlik görevlerini yerine getirmediğini, en son davalının 28.04.2021 tarihinde evden eşyalarınıda alıp ayrıldığını ancak bir süre sonra kapıya dayanarak müvekkilinin ve çocuklarını evi terk etmesini istediğini ve kapıyı tekmelediğini, elektriği kestiğini, sürekli mesaj atarak rahatsız ettiğini, davalının iddialarını kabuletmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; eşinin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ve kabul etmediğini, evden ayrılınca hemen geri eve döndüğünü ancak eve alınmadığını, eşini ve çocuklarını sevdiğini ve boşanmak istemediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacı ve çocuklar ile ev içinde iletişim kurmadığı, evi terk ettiği ve evi terk ettikten sonra kapıya gelip kapıyı tekmelediği, davacının ise davalıya karşı kusurlu bir hareketinin ispat edilemediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu ve hakkaniyet ilkesi gereğince davacı lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı lehine maddî tazminata, davalının eylemlerinin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığından davacının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... yargılama sırasında ergin olduğundan velâyet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine ara karar ile verilen 1.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi ile 300,00 TL artırılarak kararın kesinleşmesine kadar devamına, karar kesinleştikten sonra 1.300,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı lehine 20.000,00 TL maddî tazminata, davacının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ile davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî tazminat miktarları ve davacının reddedilen manevî tazminat talebi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.