"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1194 E., 2023/209 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/505 E., 2022/43 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, ilgisiz olduğunu, evden ayrılıp ayrı yaşamaya başladığını belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar lehine aylık 1.000,00'er TL tedbir/iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE-TÜFE oranında artırılmasına, 100.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulunduklarını, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davacının maddî ve manevî tazminat, yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı taleplerinin reddine, erkek lehine 50.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına karşı, "sinkaflı küfürler etme, evi ile ilgilenmeme ve bakmama, çocuklara bakmama ve ilgilenmeme, başka bir kadınla birliktelik yaşamak suretiyle sadakat yükümlülüğünün ihlali, bu kadını telefonuna "can eşim" olarak kayıt etme, ortak haneden ayrılıp İzmir'e gitme ve bir daha geri dönmeme, evi terk" şeklinde eylemlerde bulunmak suretiyle evlilik birliği içerisinde eşine karşı kusurlu hareketlerde bulunduğu ve bu itibarla evlilik birliğini temelinden sarstığı; kadının kusurlu hareketlerinin varlığının davalı erkek tarafından ispat edilemediği, erkeğin "tam kusurlu" olduğu gerekçesi ile davacının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, fiilen anne yanında kalmaları, uzman raporu, çocukların yaşı, eğitim durumu ve üstün yararları gereğince velâyetin anneye verilmesi gerektiği belirtilerek ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilerek, baba ile kişisel ilişki tesisine, kadın lehine aylık 1.100,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, çocuklar lehine aylık 1.000,00'er TL tedbir/iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, davacı lehine 55.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, velâyet, yoksulluk nafakası, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve kendi tazminat talepleri yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarı yüksek olduğu gerekçesi ile davalının kadın lehine hükmedilen tazminatların mikarları dışındaki istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının kadın lehine hükmedilen tazminatlara yönelik istinaf isteminin kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılmasına, 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili; tazminatların miktarı usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, velâyet, nafakaların miktarı ve artış oranı uygulanması, tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, artış hükmü ile velâyetin anneye verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.