Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5581 E. 2023/4071 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin kesin nitelikteki gönderme kararına rağmen, İlk Derece Mahkemesi'nin karara uymayıp davanın reddine karar vermesi üzerine oluşan hukuki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca verdiği kesin nitelikteki gönderme kararına uyulması gerekirken, İlk Derece Mahkemesi'nin gönderme kararında belirtilen hususları yerine getirmeyerek davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/164 E., 2023/227 K.

KARAR : Ret- Gönderme

Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak usulüne uygun yargılama yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddi ile, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi arasında meydana gelen muarazanın giderilmesi için dosyanın ortak yüksek görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı Mahkemece Dairemize gönderilmesi üzerine; yapılan ön inceleme sonucunda Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı erkek adına edinilen taşınmazlar ve araçlar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile, 392 ada 4 parseldeki mesken niteliğindeki taşınmazın ½ hissenin müvekkili adına tescilini; 179 ada 65 parseldeki bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazın ½ hissenin müvekkil adına tescilini; 77 EK 401 plakalı aracın satışına karar verilerek satış bedelinin ½’sinin müvekkile ödenmesini ve diğer edinilmiş malların da yasal mal rejimi tasfiyesi uyarınca tasfiyesinin yapılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 08.12.2020 tarih ve 2020/301 Esas, 2020/576 Karar sayılı kararı ile, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma protokolünde tarafların birbirinden herhangi bir mal talebi olmadığını beyan ettikleri, bu beyana rağmen dava açılmasının iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 16.03.2023 tarih ve 2021/156 Esas, 2023/575 Karar sayılı kararı ile, tarafların ... 1. Aile Mahkemesinin 2019/852 Esas, 2019/1040 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma ilamında mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili hüküm bulunmadığı gibi, boşanma ilamına dayanak yapılan taraflar arasında düzenlenen 13.12.2019 tarihli protokolde de "tarafların birbirlerinden mal vs. talebinin bulunmadığının" yazılı olduğu, mal rejiminden kaynaklanan isteklerin boşanmanın eki niteliğinde istekler olmadığından anlaşma ya da protokol, mal rejimlerini de kapsıyor ise bu taktirde taşınır ve taşınmaz mal niteliğinde bulunan katkı payı ya da artık değere konu olan bu tür eşyaların açık bir biçimde tek tek, bentler halinde protokolde yer alması gerektiği, taraflar arasında düzenlenen 13.12.2019 tarihli boşanma protokolünde dava konusu taşınmaz ve araca yönelik herhangi bir açık ibare bulunmadığı, sadece, "mal vs. talepleri yoktur" ibaresinin yer aldığı, Yargıtayın yerleşik uygulamaları uyarınca mal tabirinin tüm taşınır ve taşınmazları kapsadığını kabul etmenin, mal rejimi davalarının mantığına ve hakkın özüne aykırı düştüğü, bu nedenle bu tabirin katkı payı ya da edinilmiş mallardan kaynaklanan taşınmaz ya da taşınır niteliğindeki eşyaları da kapsadığının kabulüne olanak bulunmadığı, Mahkemece, katılma alacağına ilişkin taraf delillerinin toplanması ve tüm taraf delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre işin esası ile ilgili olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle; başvurunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyasının usulüne uygun şekilde yargılama yapılarak karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile de, kaldırma kararının hatalı ve eksik olduğu, hükme gerekçe yapılan hukuki nedenin, davanın taraflarının boşanma yargılaması yapan mahkeme huzurunda yapılan duruşma sırasında hem boşanma ile hem boşanmanın mali sonuçları ile ve hem de mal rejimlerinin tasfiye edilmesi konularında yaptıkları açıklamaya dayandığı, tarafların açık ve net bir şekilde mal rejimlerinin sona ermesi ve tasfiye edilmesi ile ilgili olarak her hangi bir taleplerinin bulunmadığını açıklamış oldukları, buna rağmen mal rejiminin tasfiye edilmesi ile ilgili bir alacak davası açılmasının iyi niyet kuralına uymadığı; Bölge Adliye Mahkemesinin ise İlk Derece Mahkemesinin bu gerekçesine rağmen, tarafların birlikte sundukları anlaşmalı boşanma protokolünde bu yöndeki isteklerini anlatmak istedikleri “…tarafların birbirlerinden mal v.s. talebinin bulunmadığı…” şeklindeki anlaşma maddesini kendi kaldırma kararına gerekçe yaptığı, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi ile ilgili bir hukuki değerlendirme yapmadığı ve buna ilişkin hukuki gerekçesini açıklamadığı, tarafların mahkeme huzurunda mal rejimleri ile ilgili olarak yaptıkları bu doğrudan ve duruşma tutanaklarına yansıyan şekli ile anlaşılan açıklamanın hiç mi bir hukuki değerinin olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesinin, tarafların boşanma davası duruşması sırasındaki mahkeme içi ikrar niteliğinde olan beyanlarını yok ve hükümsüz sayan kaldırma kararının bu nedenle eksik ve hatalı olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuken kesin nitelikte olduğu, bu kesin kararın aksine bir usuli işlem yapabilmenin hukuken mümkün olmaması nedeni ile ortak yüksek dereceli mahkemenin hakemliğine ihtiyaç olduğu, İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi arasında meydana gelen bu muarazanın giderilmesi gerektiği belirtilerek davanın reddiyle, İlk Derce Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi arasında meydana gelen muarazanın giderilmesi için dosyanın ortak yüksek görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı tarafların temyiz istemi bulunmamakta olup davacı kadın vekilinin karar doğrultusunda işlem yapılması talebi bulunmaktadır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili 03.05.2023 tarihli beyan dilekçesinde; kararda İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi arasında muarazanın giderilmesi için dosyanın ortak yüksek görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verildiğini belirterek gereğinin yapılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmalık, İlk Derece Mahkemesinin Bölge Adliye Mahkemesinin kesin olarak verdiği gönderme kararına uymak zorunda olup olmadığı, gönderme kararına aykırı şekilde karar verip veremeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava, mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin altıncı alt bendi, 362 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Aynı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin altıncı alt bendinde 'Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir: ... 6) (Değişik:22/7/2020-7251/35 md.) Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması ... ' şeklinde düzenlenmiştir.

3. Ayrıca, aynı Kanun'un 'Temyiz edilemeyen kararlar' başlığını taşıyan 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi de '... (Ek:22/7/2020-7251/39 md.) 353 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında verilen kararlar.

...' şeklinde düzenlenmiştir.

4. Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma-gönderme kararından sonra kaldırma-gönderme kararının hatalı olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin olduğundan aksine usuli işlem yapılamayacağı gerekçesiyle; davanın reddi ile, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi arasında meydana gelen muarazanın giderilmesi için dosyanın ortak yüksek görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiş ise de karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, Bölge Adliye Mahkemesinin kanun gereği kesin nitelikte bulunan kaldırma kararından sonra, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin altıncı alt bendi uyarınca, kaldırma kararında belirtilen deliller toplanarak ve/veya değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.