"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/198 E., 2023/771 K.
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve tam kusurlu eşe karşı açılan kadının davasının kabulü gerekirken davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, kadının davasının reddi yönünden bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.04.2019 tarih ve 2019/422 Esas, 2020/533 Karar sayılı kararıyla; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşi ve çocukları ile ilgilenmeyen ve zorunlu ihtiyaçları dahi lüks olarak gören erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranış bulunmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen kadın eş yararına maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanmaya sebebiyet veren olayların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşmediği gerekçesi ile; erkeğin davasının ve tazminat taleplerinin reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminata, kadının yoksulluk nafakası ve manevî tazminat talebinin reddine ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının 14.12.2020 tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat, tedbir nafakasının kaldırılması, yoksulluk nafakası ve maddî tazminat ile çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı; davalı-davacı erkek vekili tarafından her iki dava yönlerinden yönlerden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.05.2022 tarihli ve 2021/459 Esas, 2022/1184 Karar sayılı kararıyla; tarafların 2017 yılında ayrıldıkları, sonra tekrar barışarak bir arada yaşamaya devam ettikleri, iki tarafın da boşanmaya sebebiyet verecek bir kusurunun olmadığı, kadının davasının da reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; erkeğin kusur belirlemesi ve kadının davasının kabulüne yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükmünün kaldırılarak kadının davasının reddine ve erkeğin sair, kadının ise tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... kadın vekili tarafından kadının davasının reddi, davalı-davacı erkek vekili tarafından erkeğin davasının reddi yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 07.12.2022 tarihli kararı ile; yapılan yargılama, toplanan deliller ve dinlenen görgüye dayalı tanık beyanlarından erkeğe yüklenen eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz olma ve zorunlu ihtiyaçların karşılanmasını dahi lüks olarak görme vakıalarının tarafların 26 yıldır evli oldukları da dikkate alındığında, münferit olaylar olmayıp erkeğin 2018 yılında ortak çocuğun nikahından bir hafta sonra birlik yükümlülüklerinden kaçınmak maksadıyla evi terk ettiği tarihe kadar süregelen kusurlu davranışlar olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda "süregelen şekilde eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz davranan, zorunlu ihtiyaçların karşılanmasını dahi lüks olarak gören ve birlik yükümlülüklerinden kaçınmak maksadıyla evi terk eden" erkeğin tam kusurlu olduğu ve tam kusurlu erkek eş aleyhine açılan kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle kadının davasının reddine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyularak kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddine ve kadın yararına 60.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur tespitinin doğru yapılmadığı, erkeğin davasının ve tüm taleplerinin kabulüne, kadının davasının ve tüm taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığını ve bu nedenlerle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kesinleşen hususlar, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen maddî tazminat yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Bölge Adliye Mahkemesince bozmanın amacına uygun karar verilip verilmediği, kusur belirlemesinin, kadının davasının ve maddî tazminat talebinin kabulünün hukuka uygun olup olmadığı ve kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı-davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı-davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.