"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2938 E., 2023/1137 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kumluca 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/200 E., 2022/273 K.
Taraflar arasındaki aile konutu şerhinin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı evlendikten kısa süre sonra evi terk ettiğini, o tarihten sonra ailesinin yanında yaşamaya başladığını, davacı erkek tarafından boşanma davası açıldığını, derdest olduğunu, aile konutu şerhi konulan konutun tarafların ortak olarak ikamet ettiği aile konutu olma özelliğini taşımadığını Antalya ili, ... ilçesi, ... Mah. ... Mevkii 566 ada 3 parselde kayıtlı yapının 4. Kat 12 nolu Bağımsız bölüm mesken niteliğinde taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesi ile özetle; dava konusu evin aile konutu olduğunu, erkeğin kendisini evden zorla kovup, evin anahtarlarını değiştirdiği, tüm eşyalarının bu evde kaldığını, eve giremeyince aile konutu şerhi koydurduğunu, aile konutunun kendisine tahsis edilmesini talep ettiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 12.04.2011 tarihinde evlendikleri, dava konusu taşınmaza 10.11.2017 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, taraflar arasında Kumluca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/363 sayılı dosyasıyla boşanma davası açıldığı, dava sonucunda tarafların boşanma davasının reddedildiği ve kararın kesinleştiği tüm dosya kapsamından; yapılan kolluk araştırması ve tanık anlatımları ile davacı ile davalının dava konusu taşınmazda bir süre birlikte oturdukları anlaşıldığı bu kapsamda dava konusu taşınmazın aile konutu olma şartlarını taşıdığı, tarafların arasındaki boşanma davasının reddedildiği ve evliliklerinin devam ettiği, tarafların evlilik birliğinin hukuken devam ettiği de düşünüldüğünde dava konusu taşınmazın aile konutu olma vasfını yitirmediği, dava konusu taşınmazda en son yapılan araştırmada kiracıların oturduğu gerekçesi ile davanın reddine, davalı kadının tahsis talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın reddi yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinin devam edip etmediği, başkaca bir aile konutu oluşturulup oluşturulmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı ve 197 nci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.