Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5593 E. 2024/4017 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının yeterliliği ile çocuk ile baba arasında belirlenen yatılı kişisel ilişki tesisi düzenlemesinin uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuş, yatılı kişisel ilişki tesisi yönünden ise onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/421 E., 2023/1185 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/536 E., 2021/739 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının çocukların doğumundan sonra müvekkiline yardımcı olmadığı gibi çok yoğun çalıştığını öne sürerek akşamları eve geç gelmeye başladığını, şiddet uyguladığını, yabancı bir kadınla birlikte yaşamaya başladığını, bu birliktelikten evlilik dışı çocuklarının olduğunu öğrendiğini belirterek tarafların zina nedenine dayalı mümkün değilse evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velayetinin anneye tevdiine, aylık 1000.00 TL tedbir ve iştirak, aylık 1000.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 75.000.00 TL maddî, 75.000.00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1000.00 TL katkı payı ve katılma alacağının dava tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek süresinde davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının davacıyı darp ettiği, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, tarafların uzun süredir ayrı yaşadıkları, zina iddiasının kanıtlanamadığı, davalının güven sarsıcı davranışları, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareketleri ve eşine şiddet uygulaması sebebi le ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, küçük için aylık 500.00 TL tedbir, 1.000.00 TL iştirak nafakasına, aylık 200.00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, 20.000.00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, kesin süre içinde harç yatırılmadığından mal rejimine ilişkin davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın istinaf dilekçesinde; delillerinin toplanmadığını belirterek, zinaya dayalı davanın reddi, tazminat miktarları, reddedilen yoksulluk nafakası, iştirak nafakasına ÜFE oranında artırım uygulanmaması, yatılı kişisel ilişki ve mal rejimi davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, tazminatlar, velâyet ve reddedilen kısım için yargılama giderine hükmedilmemesi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile katılma alacağına yönelik talebin tefrikine, her ne kadar zinaya dayalı davanın reddine karar verilmiş ise de; dinlenen tanık beyanlarına göre davalı erkeğin başka bir kadın ile yaşadığı ve çocuğu olduğu, zina nedenine dayalı davanın ispatlandığı, tazminat miktarlarının ise az olduğu, ev hanımı olan kadının yoksulluk nafakası talebinin reddinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı kadının zinaya dayalı davanın reddi, tazminat miktarları ve reddedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, baba ile yatılı şekilde kişisel ilişki tesisine, aylık 500.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 500.00 TL tedbir, 1.000,00 TL iştirak nafakasına, 45.000,00 TL maddî, 45.000,00 TL manevî tazminata, davalı erkeğin tüm istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminat ve nafaka miktarları ile yatılı kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın yararına hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, çocuk ile davalı baba arasında kurulan yatılı kişisel ilişki tesisi düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 161 inci, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi,182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu madesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarı azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda ikinci ve üçüncü paragraflarda belirtildiği üzere davacı kadın yararına hükmedilen maddî, manevî tazminatının ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı kadın vekilinin diğer temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.