"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/451 E., 2023/1158 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/31 E., 2021/828 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve kadının ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2017 yılı Ocak ayı başında karşı taraf aleyhine Antalya 6. Aile Mahkemesinin 2017/15 E. sayılı dosyası üzerinden bir boşanma davası açtığını, davalı erkeğin gerçeğe aykırı beyanlarına inanıp davadan feragat ederek yaşadıkları Diyarbakır iline geri döndüğünü, döndükten sonra erkeğin, kendi adına kayıtlı taşınmazını kardeşi ve eniştesine sattığını, sonrasında “seninle işim kalmadı, ben evi kurtardım, şimdi istersen s.ktir git” şeklinde hakaret ettiğini, çocuklara da ağza alınmayacak cümleler kurduğunu, evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmediğini, krediler çekerek savurgan bir hayat yaşadığını, çocuklarına birlikte olduğu kadınların resimlerini göstererek evlilik birliğine de saygısının kalmadığını, müvekkiline cinsel şiddet uyguladığını, eve geç geldiğini, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile dava tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata ve mal rejimi tasfiyesi alacağı talebinin ve ziynet eşyası alacağı talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; ortak ikametgahın Diyarbakır olduğunu, davanın Diyarbakır da açılması gerektiğini beyan ederek yetki itirazında bulunduğu, davacı kadının iddialarının, kadının feragat ettiği Antalya 6. Aile Mahkemesinin 2017/15 esas sayılı dosyasındaki iddialarla aynı olduğunu, iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, evlilik birliğinin kadının kusurlu hareketleri ile çekilmez hale geldiğini beyan ederek; boşanma davasının ve fer'îleri ile birlikte reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 2011 yılında evlendikleri ve bu evlilikten iki tane çocuklarının bulunduğu, davacının 2017 yılında başka bir mahkemede boşanma davası açtığı daha sonra feragat etmiş olduğu, bu nedenle 2017 yılından sonraki vakaların boşanmada dikkate alınmasının gerektiği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin; kadının babasına küfür ettiği, çocuklarla ilgilenmediği ve çocuklara şiddet gösterdiği, kadını aşağıladığı, "seni ve anneni öldüreceğim" şeklinde tehdit ettiği, davacı kadını kısıtladığı, buna karşılık erkek eşin tanık bildirdiği, sonradan bu tanığı dinletme isteminden vazgeçtiği bu haliyle kadının dosya kapsamında kusurlu bir davranışının ispat edilemediği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 400,00 TL tedbir ve karar tarihi itibariyle ayrı ayrı aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve karar tarihi itibariyle aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, davacının ev eşyaları ve taşınmazdaki katkı payı ve ziynet eşyalarına yönelik istemlerinin tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile velâyet yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar ile velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ve 174 üncü maddesi, 175 inci, 182 nci, 330 uncu, 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...