Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5613 E. 2024/4216 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak fer'i taleplerin hüküm altına alınıp alınmayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkemenin taraf kusurlarını belirlemede takdir yetkisini doğru kullandığı, usul ve yasaya aykırı bir durumun bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin boşanmaya ve fer'i sonuçlarına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/69 E., 2023/1196 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/226 E., 2021/662 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların her ikisinin de ikinci evliliği olduğunu, erkeğin önceki evliliğinden bir oğlu ve bir kızının olduğunu, oğlunun taraflar ile birlikte yaşadığını, tarafların evlenmesinden sonra kadının erkeğe, çocuklarına ve ailesine olan tavırlarının değiştiğini, erkeğin oğluna kötü muamelede bulunduğunu, ona yemek hazırlamak istemediğini, erkek işteyken çocuğun defalarca aç kaldığını, oğlunun kıyafetlerini yıkamadığını, "geri zekalı, aptal" diyerek hakaret ettiğini, erkeğe güler yüz, sevgi ve saygı göstermediğini, gece geç saatlere kadar sosyal medyada gezindiğini, bu nedenle öğleden sonra uyandığını, evin temizliğini ve yemeğini yapmadığını, misafir gelmesini istemediğini, erkeğin annesinin bile eve gelmesini istemediğini, erkeğe ve annesine hakaretlerde bulunduğunu, erkeğin iş yerine gelerek bağırıp hakaretler ederek erkeğin rencide olmasına neden olduğunu, kadının şiddetli ağız kokusunun olduğunu, cinsel ilişkiden kaçındığını, aynı odada uyumak istemediğini belirterek son 1 yıldır tarafların ayrı uyuduğunu, habersiz şekilde cebinden para aldığını, başkalarının yanında erkeği aşağıladığını, en son 15.04.2020 tarihinde tartışma çıkartarak evi terk ettiğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatıa karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin başka bir kadına yoğun ilgi besleyerek sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışta bulunduğunu, erkeğin önceki evlilikten olan oğlunun esrar kullandığını, en son 15.04.2020 tarihinde de esrar kullandığını, erkek ile birlikte kadına hakaret ve tehditlerde bulunduklarını ve evden kovduklarını belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin önceki evlilikten olan çocuklarının kadını istemedikleri, sorun çıkardıkları, bu nedenle kadının ortak haneden ayrılmak zorunda kaldığı, erkeğin bu duruma müdahale etmeyerek tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı, erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarını ihlal etmediğinden kadının manevî tazminat talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin reddine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kararın gerekçesiz olduğunu, kadının kusurunun ispatlandığını, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî tazminatın reddi gerektiğini belirterek karşı davanın kabulü, hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî tazminat, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın reddi nedeniyle lehe vekâlet ücretine hükmedilmediğini, erkeğe hakaret ve tehdit etme kusurlarının da yüklenmesi gerektiğini, bu kusurlar yüklenerek kadının manevî tazminat talebinin kabulü gerektiğini, hükmedilen maddî tazminatın miktarının az olduğunu belirterek kusur belirlemesi, maddî tazminatın miktarı, reddedilen manevî tazminat, vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yüklenen kusurların sabit olduğu, kadının ise erkeğin önceki evliliğinden olan çocuğuna kötü davrandığı gibi ortak eve misafir kabul etmediğinin ve gelen misafirlere de soğuk davrandığının sabit olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda her iki tarafın eşit kusurlu olduğu, erkeğin davasının kabulü gerektiği, eşit kusur nedeniyle erkeğin ve kadının tazminat taleplerinin reddi gerektiği, kadının düzenli ve sürekli geliri bulunduğundan yoksulluğa düşmeyeceği, yoksulluk nafakası talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle erkeğin kusur tespitine, asıl davanın reddine, hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî tazminata yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, asıl davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadının yoksulluk nafakası ve maddî tazminat taleplerinin reddine, erkeğin sair, kadının ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadına yüklenen kusurlar yönünden erkeğin tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, kadının kusurunun bulunmadığını, erkeğin tam kusurlu olduğunu belirterek kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.