"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/543 E., 2019/776 K.
DAVA TARİHİ : 04.03.2015
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı kadın vekili
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadın lehine dava tarihinden karar kesinleşme tarihine kadar geçerli olmak üzere tedbir nafakasına karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı kadın vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkek ile yaklaşık bir yıldır evli olduklarını, çocuklarının olmadığını, davalı erkek ile evlenmeden önce ve sonrasında çok farklı bir kişilik sergilemeye başladığını, evlendikten sonra kayınvalidesi ile oturmaya mecbur bırakıldığını, psikolojik olarak işkence görmeye başladığını, eşinin evine gerekli titizliği ve özeni göstermediğini, eve ekmek dahi almadığını, her zaman kendisine ve ailesine hakaret ettiğini, evliliğini kurtarmak için konuşmalarına ve çabalarına rağmen eşinin karşılık vermediğini, dokuz ... beri ayrı yaşadıklarını, evliliklerini yürütmenin bir anlamının kalmadığını beyanla tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri saklı kalmak kaydıyla tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiş, nafaka ve tazminat taleplerini saklı tuttuğunu beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının sürekli gelirinin üstünde yaşam sürmeyi istediğini, kendisinin asgari ücretle eczanede çalıştığını, aldığı maaşın evini ancak geçindirdiğini, hatta kirayı ödemeye annesinin yardımcı olduğunu, kadının lüks yaşam istemi kendisince karşılanmayınca kendisine ve ailesine karşı hakaret ettiğini, misafirlerinin yanında küçük düşürdüğünü, sürekli evde bu sebeple kavga çıkardığını, hatta bir keresinde kendisine tokat attığını, buna ilişkin raporunun bulunduğunu, eşinin bundan sekiz ay önce eşyalarını toplayarak ailesinin yanına döndüğünü, evlilik birliğinin yürümeyeceğini, tüm kusurunun kadında olduğunu iddia ederek tarafların boşanmalarına karar verilmesini beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, erkeğin kadını çirkin bulduğu imasında bulunduğu, kadının da erkeğin bakıma muhtaç annesini kabul etmediği, tarafların varlığı kabul edilen eylemleri dikkate alındığında eşit kusurlu oldukları ve birbirlerine olan yükümlülüklerini yerine getirmedikleri gerekçesiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 02.04.2018 tarihli ve 2016/14118 Esas, 2018/4355 Karar sayılı kararı ile davacı kadının maddî ve manevî tazminat isteminde bulunmadığı, yoksulluk nafakasına dair istemin süresinde olmadığı, Mahkemece bu konularda karar verilmemesinde isabetsizlik bulunmadığından kararın bu yönlerden onanmasına, Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilmişse de yapılan yargılama ve delil durumuna göre davalı erkeğin davacı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanma hükmünün gerekçesi değiştirilmek suretiyle düzeltilerek onamasına karar verilmiştir. Daire kararına karşı davacı kadın vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
3. Dairenin 21.05.2019 tarihli ve 2018/6435 Esas, 2019/6450 Karar sayılı kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 185 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 186 ncı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğu belirtilerek tedbir nafakası yönünden onama kararının kaldırılarak hükmün gösterilen gerekçe ile bozulmasına, davacı kadın vekilini diğer yönlere ilişkin karar düzeltme isteklerinin ise reddine karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesine göre, boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alacağı gerekçesiyle boşanma davası açmakla taraflar ayrı yaşama hakkı elde ettiğinden davacı kadın lehine davanın açıldığı tarihten kararın kesinleşme tarihine kadar geçerli olmak üzere hakkaniyet ilkesi ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları değerlendirilmek suretiyle aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kesinleşen boşanma hükmü yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tedbir nafakasının miktarı ve yoksulluk nafakası yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 14.03.2023 tarihli ve 2022/10697 Esas, 2023/999 Karar sayılı kararıyla, dosyadaki yazılara ve Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı kadın vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; müvekkili lehine takdir edilen tedbir nafakasının çok düşük olduğunu, yargılama sarısında toplanan delillerin dikkate alınmadığını, müvekkili yararına yoksulluk nafakası verilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu belirterek tedbir nafakasının miktarı ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 169 uncu maddesi
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 562,65 TL para ceza ile 1.470.00 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.