"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/635 E., 2023/846 K.
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/403 E., 2022/757 K.
Taraflar arasındaki boşanma, ziynet alacağı, mal rejimi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince mal rejimi davasının tefrikine, boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının da kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ziynet alacağı talebinin toplam miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin diğer yönlere, davalının tüm yönlere ilişkin gerekli şartları taşıyan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 1976 yılında evlendiklerini, altı çocuklarının bulunduğunu, aile baskısı sonucu on sekiz yaşını doldurmadan evlendiğini, sürekli olarak fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, işten döndüğünde annesinin ve ya kız kardeşlerinin yüzünü asık gördüğünde ve dövdüğünü, kendi ailesinin önünde aşağıladığını, hakaret ettiğini, dövdüğünü, ailesi ile beş yıl görüşmesine izin vermediğini, ilk çocuğunu doğurduğunda davalının ailesi hiç destek olmadığını, tek başına doğum yaptığını, öldürmeye varacak kadar şiddet uyguladığını, bir çok kez bayıldığını, babasının dahi davacıya tüfek ile ateş ettiğini, başka kadınlar ile aldattığını, bu kadınları eve misafir olarak getirdiğini, yine bir gün çocukları banyoya kilitleyerek bir kadın getiridiğini, o kadın ile cinsel anlamda birlikte olduğunu gördüğünü, çocukların başkasından olduğuna yönelik iftiralar da attığını, evlilik süresi içerisinde mevsimlik işçi olarak çalıştığını, bu çalışması ile bir takım birikimler yaptığını, davalı adına kayıtlı taşınmazın alımında katkısının bulunduğunu, düğünde takılan ziynetlerin davalı tarafından babasına verilmek üzere el konulduğunu, geri ödeneceğinin söylendiğini ancak ödeme yapılmadığını, evlilikte ağır kusurlu olan tarafın davalı olduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminat ile 5.000,00 TL mal rejiminin tasfiyesi ile 5.000,00 TL ziynet alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 15.01.2021 tarih ve 2018/818 Esas, 2020/762 sayılı kararı ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına faiziyle birlikte 20.000,00 TL maddî tazminat ile 20.000,00 TL manevî tazminata, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, davacının ziynet alacağı davasının kabulü ile; 1 adet 15 gr 22 ayar bilezik 3.465,15 TL,1 çift 5 gr 22 ayar fıstıklı küpe 1.155,05 TL, 1 adet 15 gr 14 ayar zincir kolye 2.212,95 TL, 1 adet 3 gr 14 ayar alyans 442,68 TL olmak üzere toplam 7.275,83 TL ziynet alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının mal rejiminin tasfiyesine yönelik davasının boşanma kararı kesinleştikten sonra tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerinin istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 23.05.2022 tarihli ve 2021/589 Esas, 2022/1150 sayılı kararı ile, dava dilekçesinde davacı kadının yaşadığı ağır travmalar nedeniyle psikolojisinin bozulduğu belirtilmesine rağmen davacının dava ehliyeti yönünden araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, 4721 sayılı Kanun'un 405 inci ve 6100 sayılı Kanun'un 56 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca davacı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin usulünce araştırılması ve bu hususun bir ön sorun kabul edilmesi ve sonucu uyarınca işlem yapılması gerekirken, bu yön gözetilmeden yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı gibi, davacının sunmuş olduğu dava dilekçesi ile boşanma ve fer'ileri yanında mal rejiminin tasfiyesine ve ziynete dair isteklerde bulunmuş olup her üç dava yönünden ayrı ayrı harç alınması gerekirken boşanma davası yönünden peşin harç alınmaksızın yargılamaya devam edilmiş olması da hatalı olduğu, davacının ziynet alacağı davasındaki talebi öncelikle aynen iadeye, bu mümkün olmadığı taktirde ziynet bedelinin davalıdan tahsiline yönelik olmasına rağmen aynen iade talebi yönünden herhangi bir hüküm kurulmamış olması, kabule göre ise; dava dilekçesindeki talebinin 5.000,00 TL ve ıslah ile belirlenen yeni talebinin 7.275,83 TL olduğu gözetilmeksizin davalıdan tahsiline karar verilen miktarın tümü yönünden dava tarihinden geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanması, mal rejiminin tasfiyesi talepli davanın boşanma davasından tefrikine karar verilmesi isabetli ise de, tefrikin boşanma kararının kesinleşmesine bağlı kılınarak düzenleme yapılması gerektiği gerekçeleri ile, İlk Derece Mahkemesi kararının tümü ile kaldırılmasına açıklanan hususların değerlendirilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kocanın tam kusurlu olup cinsel, psikolojik ve fiziksel şiddete yönelik kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ver kadının boşanma sebebiyle beklenen menfaatinin zedeleneceği anlaşıldığından tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, zarar gören menfaatin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL manevî tazminata ve 20.000,00 TL maddî tazminata, kadının çalışmadığı ve herhangi bir malvarlığı ve gelirinin olmadığı, davalı erkeğin ise sabit ve düzenli gelirinin bulunduğu, kadının boşanma sebebiyle yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile ; 1 adet 15 gr 22 ayar bilezik 3.465,15 TL,1 çift 5 gr 22 ayar fıstıklı küpe 1.155,05 TL,1 adet 15 gr 14 ayar zincir kolye 2.212,95 TL,1 adet 3 gr 14 ayar alyans 442,68 TL olmak üzere toplam 7.275,83 TL ziynet alacağının aynen iadesine mümkün olmaması halinde ,1 adet 15 gr 22 ayar bilezik 3.465,15 TL,1 çift 5 gr 22 ayar fıstıklı küpe 1.155,05 TL,1 adet 15 gr 14 ayar zincir kolye 2.212,95 TL,1 adet 3 gr 14 ayar alyans 442,68 TL olmak üzere toplam 7.275,83 TL ziynet alacağının 5.000,00 TL'sinin dava tarihinden 2.275,83 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddî-manevî tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarı ile ziynet bedelinin fiili ödeme tarihindeki değer üzerinden tahsiline karar verilmemesi nedenleriyle istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili; deliller toplanmadan boşanma ve ziynet davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ziynet eşyası alacağı talepli davada verilen karara dair tarafların istinaf itirazları incelendiğinde; kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların istinaf itirazlarının esastan reddine karar vermek gerektiği, boşanma talepli davada verilen karara dair tarafların istinaf itirazları incelendiğinde; davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki 2 ve 3 nolu bendin kapsamı dışında kalan istinaf itirazları yerinde görülmediği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatların az olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası az olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun bu yönlerden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılması yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacı kadın yararına boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak ve her ay ödenmek üzere aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilirken bu nafakanın takip eden yıllarda TÜİK tarafından belirlenen yıllık Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) oranında artırılmasına, kadın yararına faiziyle 40.000,00 TL maddî tazminata, ve 40.000,00 TL manevî tazminata, davalı erkeğin tüm, kadının sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; ziynet alacağı, maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; ziynet eşyaları yönünden verilen kararın kesin olduğu bu yönden temyiz etmediklerini, boşanma yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Tarafların diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...