Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5647 E. 2024/5270 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, delillerin takdiri, tazminat ve nafaka miktarlarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçesi gözetilerek, usul ve yasaya uygun bulunan karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1285 E., 2023/429 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/961 E., 2019/902 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının hakarete varan boyutta saygısızlıklarının olduğunu, bir tartışma sonrasında müvekkilinin evden ayrılmasını istemesi ile ayrı eve çıkmak zorunda kaldığını, bu dönemde dahi davalının hakaret, saygısız davranış ve küfürlü mesajlarına devam ettiğini, hor görüp aşağıladığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; iddiaların gerçek dışı olduğunu, davalının boşanmak istemediğini, çocukların okulunu yerleşmeye sıcak baktığı Fethiye'ye aldıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, sürekli tartışmaları sırasında karşılıklı şiddete yönelik söz ve davranışlarda bulunan tarafların ayrılıp tekrar bir araya gelmelerine rağmen tutumlarının devam ettiği, davacının evi terk edip geri dönmediği, boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, davalının çocuklar için yaptığı ödemeler dikkate alınarak tedbir nafakası kararı verilmesine yer olmadığına, çocuklar yararına aylık 2.500'er TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davalının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davanın kabulü, tedbir nafakası taleplerinin reddi, boşanma halinde tazminat ve nafaka taleplerinin tümüyle kabulü kararın tümüyle ortadan kaldırılmasına karar verilmesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taraflarca usulüne uygun dilekçeler aşamasında dayanılan ve çekişmeli olarak belirlenen vakıalara göre mahkemece tespiti yapılan hükme esas alınarak boşanmaya neden olan olaylarda şiddete yönelik söz ve davranışlarda bulunan taraflar eşit kusurlu kabul edilmiş ise de istinaf yoluna başvurmayan erkeğe yüklenilen kusurların kesinleştiği, davacı açıkça fiziksel şiddet iddiasında bulunmadığından kadına yüklenilen fiziksel şiddet kusuru karar gerekçesinden çıkarılarak hakarete varan eylemleri kadına kusur olarak yüklenildiği, kararın kusur gerekçesi ve derecesi boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu şeklinde düzeltildiği, olayların akışı karşısında erkek dava açmakta haklı olup boşanma davasının kabulünde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik görülmediği, erkeğin yaptığı ahlaki görev niteliğindeki ödemeler de dikkate alınarak tedbir nafakasına hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı,davalı kadın cevap dilekçesinde talep etmeyip ancak beyan dilekçesinde, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminat talebinde bulunduğu, bu durumda davalı kadının nafaka ve tazminat taleplerinin süresinde olmadığı süresinde talep edilmeyen iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminat hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken bu istemlerin reddine hükmedilmesinin yerinde bulunmadığı, erkek tarafından istinaf yoluna başvurmaması nedeniyle kazanılmış usuli haklar da dikkate alınarak iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları kusur dereceleri, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi uyarınca kadın ve çocuklar yararına takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının yerinde olduğu, kadının süresinde talep etmediği tazminat istemleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğu, kararın tümü yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğu, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.