"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/647 E., 2023/23 K.
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarları yönlerinden esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarları yönlerinden bozulmasına, temyize konu sair yönlerin onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tarafların boşanmalarına ve tedbir nafakasına ilişkin hüküm kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; geçimsizlik nedeni ile tarafların fiilen ayrı yaşadıklarını, davacının davalı aleyhine Erdemli 1. Asliye Hukuk (Aile Sıfatıyla) Mahkemesinin 2013/38-496 Esas-Karar sayılı dosyası ile açtığı boşanma davasının reddine karar verildiğini, red kararının 13.02.2014 tarihinde kesinleştiğini, kararın kesinleşmesinden bu yana tarafların üç yılı aşkın bir süredir bir araya gelmediklerini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkras uyarınca eylemli ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadını sürekli başka kadınlarla aldattığını, Zeliha isimli kadından çocuklarının olduğunu, kadına maddî katkısının bulunmadığını belirterek davanın reddine, aksi kanaat halinde kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yine kadın yararına 100.000.000 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 06.05.2019 tarih, 2017/430 Esas, 2019/118 Karar sayılı kararıyla; boşanma davasının reddedilmesinden sonra üç yıldan fazla zaman geçtiği, tarafların yeniden bir araya gelmediği, 4721 sayılı Kanun'un 166/son maddesi koşullarının somut olayda gerçekleştiği, davacı erkeğin, başka kadınlarla gayri resmi ilişki yaşadığı, eşine karşı sadakatsiz davrandığı, boşanmaya yol açan olaylarda davacı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçe gösterilerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile boşanmanın eki niteliğinde 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.01.2022 tarihli ve 2020/188 Esas, 2022/167 Karar sayılı kararıyla; hükümde 166/son yerine 166/1 yazılmasının yerinde düzeltilebilir maddî hata olduğu anlaşılmasına göre İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili tarafından kusur değerlendirmesi, maddî ve manevî tazminatlar ile nafakanın miktarı yönlerinden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairemiz 06.06.2022 tarihli ve 2022/2345 Esas, 2022/5348 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası yönlerinden kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası yönlerinden bozulmasına, kadının bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmakla, boşanma ve tedbir nafakasına yönelik hüküm kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, tarafIarın tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindeki kusurlu davranışların niteliği dikkate alınarak davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 35.000,00 TL maddî tazminat ile 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; boşanma kesinleştiğinden fer'ileri hakkında artık hüküm kurulamayacağı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur değerlendirmesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete ve bozmanın amacına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.