"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/131 E., 2023/1142 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Serik Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/404 E., 2021/456 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evliliğin ilk yıllarından itibaren erkeğin sürekli alkol aldığını, eve geç geldiğini ya da gelmediğini, hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevlerinden kaçındığını, çocuklarına karşı sorumsuzca davranışlar sergilediğini, en son mesajlar ile aldatıldığını öğrenen kadını döverek evden kovduğunu ve kadının bir arkadaşına sığındığını, daha sonra erkeğin gece ilerleyen saatlerde gelerek kadını oradan aldığını ancak erkeğin arabada da tehditlerine devam etmesi üzerine kadının can güvenliğinden endişe ederek arabadan inerek kaçtığını ve emniyete gidip şikayetçi olduğunu, uzaklaştırma kararı verildiğini ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili için 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, nafakalara her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kadının iddialarını kabul etmediklerini, her evlilik de olduğu gibi taraflar arasında zaman zaman tartışmalar olduğunu, ancak bu tartışmaların eşlerin karşılıklı itiş kakışından ibaret olduğunu, erkeğin whatsaap görüşmelerine ilişkin yazışma yaptığının doğru olduğunu, ancak kadının iddia ettiği tüm bu olaylara rağmen erkek ile 7-8 ay yaşamaya devam ettiğini, kadının maddî ve manevî tazminat istemlerini de kabul etmediklerini, çocukların her ikisinin de baba ile yaşamak istediklerini, babalarının yanında hayat standartlarının daha yüksek olduğunu belirterek şiddetli geçimsizlik ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların arasında zaman zaman tartışmalar olduğu, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, erkeğin ara sıra alkol aldığı, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, başka bir kadınla ilişkisinin olduğu, kadının aldattığı, kadının bir tartışmadan sonra ortak konutu terk ettiği ve bir daha ortak konuta geri dönmediği, her ne kadar erkek tanıkları kadının erkeğe hakaret ettiğini beyan etmişlerse de cevap dilekçesinde bu hususlara değinilmediğinden kusur değerlendirilmesinde hükme esas alınmadığı, erkeğin tek ve tam kusurlu olduğu, cevap dilekçesinde kadına kusur atfedilebilecek herhangi bir iddiada bulunulmadığı, kadının öğretmen olarak çalıştığı ve düzenli gelirinin olduğu, alınan sosyal inceleme raporu ve idrak çocukların beyanları ile ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesi gerektiği gerekçesiyle açılan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, anne ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadının iştirak nafakasına ilişkin talebinin ortak çocukların velâyetinin davalı babaya verilmesi nedeni ile reddine, kadının yoksulluk nafakasına ilişkin talebinin tarafların ekonomik durumları dikkate alınarak reddine, kadın için kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî ve 7.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; velâyet düzenlemesine, kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi, lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatlar yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının düzenli olarak çalışıp gelir elde ettiği, SGK kayıtlarında görüldüğü üzere son çalıştığı iş yerinden 15.06.2020 tarihinde istifa ederek ayrıldığı, işinden kendi isteği ile ayrılan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmolunması isabetli ise de tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının istinaf başvurusunun tazminatların miktarları yönlerinden kabulü ile kadın için yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; reddedilen yoksulluk nafakası talebi ve ortak çocuk Efe Kaya'nın velâyeti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, kadın için hükmedilen tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi ve ortak çocuğun velâyeti ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 19.11.2005 doğumlu ortak çocuk Efe Kaya'nın temyiz inceleme tarihinde ergin olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.