"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/926 E., 2023/942 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/578 E., 2023/87 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davaları ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, kadının istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre ziynet alacağı olarak temyize konu edilen toplam miktar 124.258,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı- davacı kadının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadının ziynet alacağı dışındaki diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların daha önce de Kayseri 3. Aile Mahkemesi'nin 2019/633 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını 08.01.2021 tarihinde yeniden resmi nikah kıydıklarını, tarafların müşterek çocuğunun olmadığını, kadının önceki eşinden olan 15 yaşındaki çocuğunun tüm bakım ve ihtiyaçlarının müvekkili tarafından karşılandığını ve ona öz babası gibi davrandığını, kadının taraflar arasındaki yatak odası sırlarını herkese anlattığını ve olmayan şeyleri de varmış gibi söylediğini, müvekkiline sürekli hakaret ettiğini, müvekkilinin şahsiyetine ve erkekliğine laf söylediğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek,tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın karşı dava dilekçesinde özetle ; dava dilekçesindeki iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, erkeğin müvekkiline iftira attığını, yatak odası sırlarını başkalarına anlattığını, yatak odasında müvekkilini eski eşi ile kıyaslayarak tiksindirici isteklerde bulunduğunu, istekleri yerine gelmediğinde müvekkilinin babasını arayarak "gel kızını al" dediğini, müvekkiline ait 35 gram bileziği müvekkilinden habersiz olarak aldığını, müvekkilinin erkeğe güven ve inancının sarsıldığını, gereksiz kıskandığını, baskı uyguladığını iddia ederek; erkeğin davasının reddine karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine yasal faizi ile birlikte aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet alacağı olarak 1.000,00 TL hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; kadının mahremiyet yükümlülüğünü ihlal ettiği, davacı-davalı erkeğin ise eşini eski eşi ile kıyasladığı, cinsel konularda mahremiyet yükümlülüğüne aykırı davrandığı, ters ilişki talep ettiği, telefonundan uygunsuz sitelere girdiği, eşinin telefonunu karıştırarak kontrol ettiği, eşinin yalnız dışarı çıkmasına izin vermediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin ağır kusurlu olduğu, kadının ise az kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ziynetin iadesi davası yönünden ise; kadının ziynetlerin erkek tarafından alındığını iddia ettiği, erkeğin ise ziynetlerin kadının uhdesinde bulunduğunu ileri sürdüğü, erkeğin tanıkları kadını ziynetleri kullanırken gördüklerini, evden ayrılırken de eşyalarını alarak evden ayrıldığını beyan ettikleri, kadının tanıklarının ise beyanlarının duyuma dayalı olduğu, kadın tarafından ziynetlerin erkek tarafından alındığına ilişkin başkaca somut delil ibraz etmediği gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynetin alacağı davasının ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğu, kararın usul ve kanuna aykırı olduğu, kadının davasının ve fer'îlerinin kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen talepleri yönünden, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle;kararın usul ve kanuna aykırı olduğu, erkeğin davasının ve tüm taleplerinin kabulü, kabul edilen tazminat ve nafakaların miktarı, vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi, hâkimin bu husustaki takdir yetkisi, hakkaniyet ilkesi ve ayrıca yoksulluk nafakasının toptan ödenmesini gerekli kılan sebeplerin bulunması hususları birlikte değerlendirilerek kadın yararına bir defaya mahsus olmak üzere uygun miktarda toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, kadının ziynet talebi yönünden aleyhine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğu, reddedilen ziynet alacağı davasında dava değerinin 1.000,00 TL olup davalı- davacı tarafından ıslah dilekçesi de sunulmadığı halde reddedilen alacak miktarını geçmeyecek şekilde nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekâlet ücreti hükmedilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun yoksulluk nafakası ve vekâlet ücreti yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, kadın yararına tek seferde toptan olarak ödenmek üzere 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, davacı- davalı davada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden ziynet alacağı davası yönünden 1.000,00 TL nispi vekâlet ücretine ve davalı- davacı kadının sair, davacı- davalı erkek vekilinin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kabul edilen nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece erkeğin ağır ve tam kusurlu olduğunu tespit etmesine rağmen, erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğunu, tedbir ve yoksulluk nafakası, tazminatların miktarının az olduğunu, yasal faizi ile birlikte talepleri gibi karar verilmesini, talebi olmamasına rağmen toplu yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek; erkeğin davasının kabulü, tazminatlar ve nafakaların miktarı, reddedilen ziynet iadesi talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davalarının kabulü şartları oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı- davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Davalı- davacı vekilinin reddedilen yön dışındaki ve davacı- davalı erkeğin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.