Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5692 E. 2024/2333 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında kusurun belirlenmesi ve kadının karşı boşanma davasının reddinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmediği ve usul/yasaya uygun olan hükmün temyiz itirazlarını karşılayacak nitelikte olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/216 E., 2023/1032 K.

... : ... vekili Av. ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/324 E., 2021/555 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve kadının ziynet eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın reddine, ziynet eşyası alacağı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının ailesinin evliliklerine müdahil olduğunu, kadının erkeğe hakaret ettiğini, aşağıladığını, işe gitmemesine karşı eve geç geldiğini, ilgisiz olduğunu, kadının alkolün ve yabancı erkeklerin olduğu ortamlarda video ve fotoğraflarının olduğunu iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle aksi takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin define tutkusu nedeniyle evinden uzaklaştığını, erkeğin sürekli alkol aldığını, kadının ailesiyle görüşmesine izin vermediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, küfür ettiğini, aşağıladığını, hakaret ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyası alacağına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; içerisinde kadının da bulunduğu fotoğraf ve video kayıtlarının içeriğinin kadının haysiyetsiz hayat sürdüğünü ispata elverişli olmadığı, dinlenen erkek tanıklarının da kadına kusur olarak atfedilen iddialara dair bizzat görgüye dayalı şahit oldukları herhangi bir olayın olmadığı, erkeğin kadına kusur olarak atfettiği olayları ispatlayamadığı, erkeğin haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının reddine, kadın tanıklarının beyanlarında anlattıkları olayların genel anlamda 4-5 yıl önce, 10 yıl önce, 13 yıl önc gerçekleşmiş çok eski tarihli olaylar olduğu, tarafların evliliğinin tanık beyanlarında anlatılan çok eski tarihte yaşanmış olaylardan sonra fiilen devam ettiğinin dosya kapsamından anlaşıldığı ve sabit olduğu, davacı erkeğe kusur olarak yüklenebilecek davranışları affettiği, affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak taraflara kusur isnad olunamayacağı, bir kısım tanığın tarafların ortak konuta bunca yıl sadece bir kere gittiği, tanıkların karşı dava dilekçesinde davacı-karşı davalıya kusur olarak atfedilen olaylara dair görgüye dayalı bizzat şahit olduğu bir olayın olmadığı,bu nedenle karşı davanın ispatlanamadığından reddine, kadının ziynet eşyası alacağı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, asıl davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, karşı davanın reddi ve tüm taleplerinin kabulü gerektiği yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik tarafların yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, karşı davanın reddi ve tüm taleplerinin kabulünün gerektiği yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; geçimsizlikte kusurun bulunup bulunmadığı, varsa kusurun kimden kaynaklandığı,karşı davanın reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...