"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/140 E., 2023/634 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Biga 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2017/227 E., 2022/173 K.
Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların daha önceden evli iken Biga Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/301 Esas 2014/347 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, taraflar arasında imzalanan protokolün 2. bendinde Biga ilçesinde faaliyet gösteren TJK 43 nolu ganyan bayinin 01.11.2014 tarihine kadar devir işlemlerinin tamamlanması kaydıyla bila bedel ...'e veya ... göstereceği akrabasına devredileceğini, aksi taktirde davalının iş bu devir hakkından vazgeçmiş sayılacağını peşinen kabul ve taahhüt ettiğinin yazılı olduğunu, ancak davalının boşanma kararından sonra müvekkili ile birlikte işyerine gelmeye devam ettiğini, vekiledenin kızkardeşi ...'nın üzerine bayiliğin devri için kendisine defalarca teklifte bulunmasına rağmen biz kız kardeşine mi çalıştık, dur bakalım veririz gibi sözlerle müvekkilini oyaladığını, bu nedenle öncelikle TJK Genel Merkezine nezdinde Biga ilçesinde faaliyet gösteren TJK 43 nolu ganyan bayiliğinin devrinin engellenmesi amacıyla, davalı adına kayıtlı bayilik haklarına kayden ihtiyati tedbir konulmasına, hakları sabit kalmak üzere anılan ganyan bayiliğinin davalı adına olan bayilik hakkının müvekkiline veya kızkardeşi ... 'e devrinin hüküm altına alınmasına, bu mümkün olmadığı taktirde fazlaya ilşikin haklarının saklı kalmak kadıyla belirsiz alacak talebinin nazara alınarak, anılan ganyan bayiliğinin uzman bilirkişiler marifetiyle tespit edilecek devir değerinin 01.11.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile bilrlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, davalının haksız olarak elinde tuttuğu dönemde elde ettiği kazançla ilgili tazminat haklarımızın saklı tutulmasına, masraf ve ücreti vekâletin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dilekçesindeki içeriğinin ve talebinin anlaşılır olmadığını, öncelikle davacının talebini açıklaması gerektiğini, aksi taktirde davanın usulden reddine karar verilmesini, müvekkilinin adına ganyan bayiliği alırken davacı ...'in bayiliği almaya engel bir sabıka kaydı bulunmadığını, müvekkilinin boşanma kararından sonra resmi kurumlardaki işyeri kaydının devam etmesi nedeniyle işyerine gittiğini, davacının müvekkiline ganyan bayinin devri için hiç bir zaman başvurmadığını, davacının müvekkilinin tehdit ettiğini, bu hususta ceza davasının bulunduğunu, tarafların ganyan bayisinin devri için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini, bu şekilde boşanma protokolündeki feragat şartını düzenleyen maddenin yasaya uygun görülebileceğini, davacı tarafça Çanakkale .... Noterliğinin 04.05.2015 tarih ve 3418 yevmiye nolu ihtar ile ganyan bayiliğinin devrinin yapılması istenildiğini, ihtara cevaben kendilerinin de Biga ... Noterliğinin 16.06.2015 tarih ve 6248 yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesi ile, anlaşmalı boşanma ile taahhüt altına alınmış olan 01.11.2014 tarihine kadar davacı tarafın bayinin devri için herhangi bir girişimde bulunmadığını, dava devam ederken Biga 1. Noterliğinin 27.11.2013 tarih ve 17420 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Ganyan Bayiinin bila bedel devralınmasının ihtar edildiğini, hem protokolde yer alan süre şartına riayet edilmediği, hem de bağışlanan davacının bağışlayan müvekkiline ve yine müvekkilinin babasına karşı birçok ağır suç işlediğini bu durumda anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan bağışlanma sözünün 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 295 inci maddesi uyarınca geri alındığını ve böyleyece ganyan bayiliğinin müvekkili tarafından davacıya bağışlanmasının ve bedelsiz devredilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin 01.12.2016 tarihli kararı ile davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı tarafın istinaf talebinde bulunması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 29.05.2017 tarihli kararı ile yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve açıklanan şekilde harç eksikliğinin tamamlattırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın anlaşmalı boşanma protokolünün 2. maddesinde kararlaştırılan şart nedeniyle kişisel hakka dayalı ganyan bayiliğinin davacıya veya kız kardeşi ... 'e devrinin hüküm altına alınması, bunun mümkün olmaması durumunda ganyan bayiliğinin uzman bilirkişilerce tespit edilecek devir değerinin 01.11.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, bilirkişi heyetince Ganyan Bayiliğinin dava tarihi olan 28.10.2015 tarihi itibariyle devir değerinin devir değerinin 102.000,00 TL olduğunu rapor ettikleri, eksik harcın ikmali için davacı vekiline ihtaratlı kesin süre verildiği, süresi içerisinde dava tarafça eksik harcın ikmal edildiği, tarafların anlaşmalı olarak 17.04.2014 tarihinde boşandıkları, kararın 30.05.2014 tarihinde kesinleştiği, anlaşma boşanma protokolünün 2. maddesinde, davalı ... adına kayıtlı 43 nolu Ganyan bayiini 01.11.2014 tarihine kadar devir işlemlerinin tamamlanması kaydıyla bila bedel ile davacı ... veya ...'ün göstereceği akrabasına devredileceğinin, şayet söz konusu devir işleminin 01.11.2014 tarihine kadar yapılmazsa, davalının işbu devir hakkından feragat etmiş sayılacağının belirtilmiş olduğu, davalının, davacıya, Çanakkale .... Noterliğinin 17420 yevmiye numaralı 27.11.2013 tarihli ihtarnamesini gönderdiği ve ihtarnamede davalı ... 'ün davacı ...'e, 43 numaralı ganyan bayiini mal rejiminin tasfiyesi kapsamında devretmek istediğini, yapılan görüşmelerde söz konusu hususun defalarca dile getirildiği ancak herhangi bir cevap alınamadığının, ganyan bayiini mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bila bedel devralması için tebliğden itibaren 3 iş günü içinde taleple bulunması ve resmi işlemleri başlatması aksi takdirde söz konusu bayiliğe ilişkin herhangi bir hak ve talepte bulunamayacağının ihtar edildiği, ihtarnamenin ...'e 03.12.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davacının ihtarnameye ve protokole rağmen 01.11.2014 tarihine kadar ganyan bayiinin devri için herhangi bir resmi başvuruda bulunmadığı, davacı taraf her ne kadar; davalının kendisini oyaladığını ve devretmediğini iddia etmişse de, işbu dosyanın ve taraflar arasındaki ceza dosyalarının kapsamından davacının davalıya devir için başvurduğunun ve davalının başvuruya rağmen devri yapmadığının kanıtlanamadığı, anlaşmalı boşanma protokolünün 2. maddesinin açık olduğu, belirlenen süreye kadar devir yapılmazsa davacının devir hakkından feragat etmiş sayılacağının belirtildiği, davacının protokole göre süresinde devir işlemlerini yapmadığı, davalının Çanakkale .... Noterliğinin 17420 yevmiye numaralı 27.11.2013 tarihli ihtarnamesiyle devir için ihtarda bulunduğu ancak davacının devralmak için herhangi bir işlem yapmadığı ve belirlenen süreden sonra bu davayı açtığı hep birlikte değerlendirildirildiğinde davacının protokolde belirtilen süreye kadar devir işlemlerini yapmadığı bu nedenle devir hakkından feragat etmiş sayıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı mirasçıları vekili, ceza dava dosyalarının yeterince incelenmediğini, davalının 2013 yılında gönderdiği ihtarnamenin boşanma davası sürerken gönderildiğini, o tarihte henüz taraflar arasında her hangi bir mal paylaşımı anlaşmasının olmadığının gözden kaçırıldığını, dinlenen tanık beyanları ile davalının devir işlemini oyaladığı ispat edildiği halde bu beyanların gerekçede tartışılmadığını, protokol gereği devir işlemlerinin sadece murise yüklenen bir yükümlülük gibi düşünülmesinin doğru olmadığını, muris hakkında devam eden ve açılan ceza dosyaları nedeniyle ganyan bayinin devralınamayacağının düşünülmediğini, davanın kabulü gerektiğini İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Biga ilçesinde faaliyet gösteren TJK 43 nolu ganyan bayi hakkında, taraflarca anlaşmalı boşanma davası için düzenlenen 17.04.2014 tarihli protokoldeki metninde "en geç 01.11.2014 tarihine kadar devir işlemlerinin tamamlanması kaydıyla bila bedel davalı ...'e veya göstereceği bir akrabasına devredileceği, şayet söz konusu devir işlemi 01.11.2014 tarihine kadar davalı veya akrabası kişi tarafından yapılmazsa davalı iş bu devir hakkından feragat etmiş sayılacağını peşinen kabul ve taahhüt etmiştir" şeklinde yazılıp bunun boşanmanın eki sayılacağına karar verildiği ve bayiin baştan itibaren davalı eş adına kayıtlı bulunduğu noktasında bir tereddüt yok ise de, davacı (ölü) eş ve mirasçılarının, bu hükmün geçerli olabilmesi için davalının girişimde bulunması gerektiği, davacı eşe yüklenen tek taraflı bir edim olamayacağı, davalının ise bu ediminden kaçındığı iddiasında bulundukları, protokol metninden, belli bir süre ile sınırlı tutulan bayinin devir alma yetkisinin davacı (ölü) eşe verildiği, bu tarihe kadar işlem yapılmazsa devir alma hakkından feragat edeceğinin görüldüğü o hâlde devir işlemlerini haktan feragat edecek tarafın başlatması doğal olup, işlem yapılmadığı takdirde bundan kazanç elde edecek olan davalı kadının sorumlu tutulmasının düşünülemeyeceği, somut olayda davacı (ölü) eşin ve mirasçılarının, devir işlemini taahhüt edilen tarihten önce başlattıklarını, noterden gönderilen ihtarname ya da diğer bir başka resmi belge ile ispat edemedikleri gibi, harici başvuruda bulunduklarını tanık ya da başka bir delil ile de ispat edemedikleri yemin deliline de dayandıkları, aksine ölü eşin, celp edilip incelenen ceza dosyalarındaki savunmalarında, kadının hileli bir davranışından bahsetmediği gibi, kavga ve tartışmalarının kaynağını başka sebeplere dayandırdığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı mirasçıları vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan alacak davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı mirasçıları vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.