Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5720 E. 2024/2250 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine ve kadının açtığı karşı boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin, erkeğin tam kusurlu olduğuna dair tespitinin ve hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının uygun olduğuna dair kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2295 E., 2023/1003 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Avukat ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/51 E., 2021/424 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmesine rağmen kadını mutlu edemediğini, kadının menfi davranışlarının olduğunu, kadının kusurlu davranışları nedeniyle ortaya çıkan tartışmaların şiddetli geçimsizliğe sebebiyet verdiğini, kadının iddialarını kabul etmediğini, kadının erkeğe soğuk davrandığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, davacı erkeğin baskıcı tutumu olduğu, kadını hiçe saydığı, ilgisiz olduğu, hakaret ettiği, davacı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, maddî katkıda bulunmadığı, kendi sosyal hayatını önde tuttuğu, sürekli dışarıda olduğu, alkol aldığı, küçük çocuklarının doğumunda davalı kadınla ilgilenmediği, davacı erkeğin kök ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiği, küçük çocuğa hakaret ettiği, davacı erkeğin kök ailesinin yanında olmak için davalı kadına sormadan Seydişehir'e tayin olduğu, kadının çocukları ile birlikte Aksaray'da kaldığı, kadını aşağıladığı, fiziksel şiddet boyutuna uzanan davranışlarının olduğu, erkeğin fazlasıyla borçlandığını, tarafların 2 yıldır ayrı yaşadığını iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı-davalı erkeğin boşanmaya ilişkin somut bir vakıaya dayanmadığı, davalının menfi davranışlarda bulunduğu, eşine soğuk davranışlarda bulunduğunun belirtildiği, ayrıca tüm dosya kapsamının incelenmesinde her hangi bir delilin süresi içerisinde bildirilmediği, bu suretle davacının haklılığını ispat edememesi karşısında davasının reddine karar vermek gerektiği, davalı-davacı kadının açmış olduğu karşı boşanma davası yönünden davalı erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamayarak birlik yükümlüğünü yapmadığı, aile düzeni bozacak düzeyde alkol aldığı ve maddî durumunu aşacak şekilde borçlandığı evlilik birliğinin bu şekilde temelinden sarsıldığı boşanmaya neden olan olaylarda davacı karşı davalının tek taraflı ve ağır kusurlu olduğu birliğin temelinden çökmesinde davalı- davacı kadına yüklenebilecek bir kusurun varlığının tespit edilemediği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar velâyetinin anneye verilmesine, çouklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 850,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü yönünden istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-davalının ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalının tam kusurlu olduğu anlaşılmış olup, mahkemenin kusur tespitinde terminoloji hatası olarak değerlendirildiği, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evlilik süresi, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir ve iştirak nafakalarının miktarlarının makul olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin açmış olduğu boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurun kimden kaynaklandığı, çocuklar yararına hükmedilen nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 182 nci, 330 uncu ve 331 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...