"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2613 E., 2022/2825 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/347 E., 2022/442 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunduğu gerekçesiyle kararın esası ve istinaf itirazları incelenmeksizin başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin, müvekkiline sürekli fiziksel şiddet uygulayıp baskı yaptığını, hakaret ve tehdit ettiğini, en son davalı erkeğin, müvekkilini eşyalarını da vermeden evden dışarı attığını, müvekkilinin sığınma evinde kaldığını, davalı erkeğin, müvekkilini darp etmesi nedeniyle ceza aldığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının daha öncede ... 5. Aile Mahkemesinin 2016/340 Esas, 2018/211 Karar sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını ve reddedildiğini, aynı iddia ve sebeple bu davanın açıldığını, davacı kadının iddiaların asılsız olduğunu, davacı kadının nakliye aracı ile eşyalarını da alıp kızı Çiğdem'in evine taşındığını, kusurlu tarafın davacı kadın olduğunu ve kusurlu eşin dava açma hakkı olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 08.12.2020 tarih ve 2019/986 Esas, 2020/767 Karar sayılı kararı ile; ... 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/369 E. sayılı dosyası içeriğinden, davalı erkeğin, davacı kadına yönelik olarak basit yaralama eylemi nedeniyle iddianame tanzim edilerek kamu davası açıldığı, yedi ay on beş gün hapis cezası aldığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 28.11.2019 tarihinde kesinleştiği, buna göre davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların ortak hayatı sürdürmelerinin davacı kadından beklenemeyecek derecede olduğu ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 16.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili, davanın kabulü ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 07.04.2022 tarih ve 2021/718 Esas, 2022/831 Karar sayılı kararı ile; gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunduğu gerekçesiyle kararın esası ve istinaf sebepleri incelenmeksizin başvurunun usulden kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, doyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;... 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/369 E. sayılı dosyası içeriğinden, davalı erkeğin, davacı kadına yönelik olarak basit yaralama eylemi nedeniyle iddianame tanzim edilerek kamu davası açıldığı, yedi ay on beş gün hapis cezası aldığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 28.11.2019 tarihinde kesinleştiği, buna göre davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların ortak hayatı sürdürmelerinin davacı kadından beklenemeyecek derecede olduğu ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 16.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, davacının aynı iddialar ile daha önce açtığı davanın reddedildiği, kararın kesinleştiği, kararın kesinleşmesinden itibaren üç yılın geçmediği gibi aynı iddialarla bu davanın görülemeyeceği, dinlenen davacı tanığının beyanının bilgi ve görgüye dayalı olmadığı, davanın ispatlanamadığı, nafaka ve tazminatların hakkaniyete uygun olmadığı, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, davalı erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının ispatlanmış bir kusurunun olmadığı, davanın kabulüne ilişkin kararın doğru olduğu, kararda usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, davacı kadının kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, paranın alım gücü, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşullarına göre, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat takdir edilmesinde isabetsizlik olmadığı, takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, davacı kadının aynı iddialar ile daha önce açtığı davanın reddedildiği, kararın kesinleştiği, kararın kesinleşmesinden itibaren üç yılın geçmediği gibi aynı iddialarla bu davanın görülemeyeceği, dinlenen davacı tanığının beyanının bilgi ve görgüye dayalı olmadığı, davanın ispatlanamadığı, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü ve kusur belirlemesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 190 ncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.