Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5722 E. 2024/2133 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkek tarafından istinaf edilen boşanma davasında, ilk derece mahkemesinin boşanmaya, tedbir ve yoksulluk nafakasına, maddi ve manevi tazminata hükmeden kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin, davalının usulüne uygun şekilde savunmasının alındığı, delillerin değerlendirildiği ve ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunu esastan reddeden kararının, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından da usul ve yasaya uygun bulunarak onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1839 E., 2023/1037 K.

DAVA TARİHİ : 22.06.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/305 E., 2021/442 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ile cevaba cevap dilekçesinde; davalını, müvekkiline ve ortak çocuklara sürekli hakaret ettiğini ve fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiği, müvekkilini kimseyle görüştürmek istemediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, ailesine hakaret ettiğini, davalının evliliğin başından beri çalışmadığını, müvekkilinin sebze ve meyve yetiştirerek evin ve çocukların masrafını karşılamaya çalıştığını, ortak çocuğun maaş kartını aldığını, davalının iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacının ailesinin yönlendirmesiyle hareket ettiğini, çocukları babalarına karşı kışkırttığını, çocukları alıp başka odaya gittiğini, ayrı odada yattığını, cinsel ilişkiden kaçındığını, saygısız ve ilgisiz davrandığını, bitmek bilmeyen isteklerde bulunduğunu, davacının kardeşlerinin hakaret ve tehdit ettiğini, davacının kusurlu olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacı ve ortak çocuklarına sürekli hakaret ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı, başkalarının yanında davacıyı küçük düşürücü sözler söylediği, davacının kardeşlerine de hakaret ettiği,davacının ailesine tek başına gitmesine izin vermediği, evin ihtiyaçlarını tam anlamı ile karşılamadığı, evin ihtiyaçlarını çoğunlukla davacı ve ortak çocukların tarlada çalışarak karşıladığı, davalının çoğunlukla evde oturduğu, arada yardım ettiği, ortak çocuk Selma'nın maaş kartını davalının aldığı, taraflar arasında yaşanan son olayda ortak çocuk Selma'nın internetten perde alması sonucu davalının sinirlenip Selma'ya küfür ettiği, ortak çocuk Semiha ve davacıyı darp ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve devamında taraflar açısından bir yarar kalmadığının anlaşıldığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan, mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan davacı lehine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumları, hakkaniyet kuralları ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir, 430,00 TL yoksulluk nafakası ile 22.000,00 TL maddî ve 21.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, usul yönünden hatalı yargılama yapıldığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, ön inceleme duruşmasında hazır olduğu, savunmasının alındığı, ön incelemenin usulüne uygun yapıldığı, sözlü yargılama aşamasında davalının hazır olduğu ve savunmasının alındığı, davalının sözlü yargılama için ek süre talep etmemesi karşısında ek süre verilmemesinin ise doğru olduğu, davalının süresinde verdiği ikinci cevap dilekçesinde banka kayıtlarına delil olarak dayanmakla birlikte, davalının çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığı yönünden kusur yüklenilmediği için banka kayıtlarının getirtilmesinin dosyaya bir katkı sağlamayacağının anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekil, usul yönünden hatalı yargılama yapıldığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında usul yönünden hatalı yargılama yapılıp yapılmadığı, eksik inceleme ile karar verilip verilmediği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 140 ıncı ve 147 nci maddesi, 184 üncü ve 186 ncı maddesi, 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.