"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1779 E., 2023/988 K.
KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/357 E., 2021/425 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, erkeğin davasının ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların birbirlerini tanımadan evlendiklerini, eşinin izinli olduğunu düşünerek Afyon'a getirmek istediğini, fakat kadının izin aldıktan sonra Afyon'a geleceğini belirttiğini, müvekkilinin nikahtan sonra Söke'de bir gece bile kalmadan ailesi ile birlikte Afyon'a geri döndüğünü, sonrasında davalı eşin anlamsız bir şekilde müvekkilin telefonlarına dahi açmadığını, davalı tarafın evlilik birliğinin kurulmasını istemediğini, bu sebeple fiili birlikteliğin hiç kurulmadığını, bu evliliğin tamamen kağıt üzerinde kaldığını, boşanmaya sebep olan vakıalarda davacı müvekkilin kusursuz olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 30.000,00 TL maddî 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; nikah için davacının ailesi ile birlikte Söke'deki evlerine geldiklerini, pandemi dolayısıyla az sayıda davetli ile nikah merasimi yapıldığını, pandemi nedeniyle izinler iptal edildiğini üzerini değişip döneceğini söylediğini, nikah yemeğinden sonra İzmir'e dayısını ziyarete gittiklerini, gelinlik provasına gittiklerini, oradan ayrıldıklarını, bir gün kendisinin telefonunda kayıtlı olan veya olmayan numaralardan telefona neden bakmıyorsun küstün mü iletisi yazdığını gördüğünü, öğleden sonra konuştuklarında küsmediğini, provada olduğu ve araba kullandığı için açamadığını belirttiğini, kendisinin telefonunu kasten açmamış havasını estirmek için yarın gün bile sayılamayacak bir zaman dilimi içinde kendisini arkadaşının telefonunda da aradığını sezinlediğini, sosyal medyadan engellediğini, sms ile boşanma davası açacak olduğunu bildirdiğini, daha sonrasında hocalarına kendisi hakkında davacının olumsuz karalayıcı şeyler söylediğini belirterek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, eşine ulaşamadığı, "dolandırıcı mı" diyerek çevresine kötülediği, boşanma davası açarak boşanma sebebi yarattığı belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, gerekçesi ile kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin davasının ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddi kusur belirlemesi, erkek lehine tazminat verilmemesini, kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, maddî, manevî tazminat miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın vekilini istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminat, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin ise sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın reddini, kusur, erkek lehine maddî, manevî tazminat verilmemesini, kadın lehine maddî, manevî tazminat verilmesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.