Logo

2. Hukuk Dairesi2023/573 E. 2023/1799 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, bozma kararından sonra hükmedilen maddi tazminat miktarı ve kesinleşen hususlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşen hususlara ilişkin temyiz incelemesi yapılamayacağı ve bozmaya uyularak karşı taraf lehine hükmedilen maddi tazminat yönünün de yeniden değerlendirilemeyeceği gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, Mahkemece erkeğin açtığı davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı-karşı davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddine, kendi davasının kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, müşterek çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası bağlanmasına, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası bağlanmasına, kadın lehine 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın ödenmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde ise; kadın ve müşterek çocuk için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası bağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03.02.2021 tarihli kararı ile ailesinin eşine karşı olan duygusal şiddetine sessiz kalan erkek ile eşine fiziksel şiddet uygulayan kadının eşit derecede kusurlu oldukları gerekçesiyle asıl ve karşı boşanma davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye bırakılarak çocukla baba arasında kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuk için aylık 450,00 TL iştirak, kadın için aylık 250,00 TL yoksulluk nafakası bağlanmasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının birleşen tedbir nafakası davasının kısmen kabulü ile kadın ve müşterek çocuk için ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir nafakası bağlanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 03.02.2021 tarihli kararına karşı, davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, hükmedilen nafakaların miktarı ile reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.02.2022 tarihli kararı ile kadının iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kadın için 750,00 TL yoksulluk ve müşterek çocuk için 750,00 TL iştirak nafakasına, sair itirazların esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 15.02.2022 tarihli kararına karşı davalı-davacı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile nafakaların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 14.06.2022 tarihli kararı ile, kadına kusur olarak yüklenen vakıanın erkek tarafından affedildiği en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulünün gerektiğinden bahisle birliğin sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin davasının reddi ile kusur durumuna göre kadın lehine maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamına uyulmakla, karşı davada verilen boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden, erkeğin açtığı davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile kadın yararına 35.000,00 TL maddî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı karşı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kendi davasının kabul edilmemesi, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen maddi tazminatan miktarı ile kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu , kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı karşı-davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.