Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5741 E. 2023/5067 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranları, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur oranları gözetilerek, hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/394 E., 2023/602 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/214 E., 2022/637 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile boşanma ve fer'ilerine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre taraf vekillerinin temyize konu ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

... erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ile cevaba ve karşı davaya cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; kadının, müvekkiline sürekli beddua ve hakaret ettiğini, fiziki, psikolojik, sözlü ve cinsel şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, arazisine taş dökerek arazinin tarıma elverişliliğini, kullanılmasını engellediğini, mülkiyet hakkına zarar vererek ekonomik şiddet uyguladığını, tarafların 35 yıla yakın süredir ayrı yaşadıklarını, fiilen evlilik birliğinin kalmadığını, kadının iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin başka bir kadınla ilişkisinin, kadının rızası ve kabulünde olduğunu, tarafların bir dönem aynı evde birlikte yaşadığını, kadının ziynet eşyası olmadığı gibi müvekkilinin kadına ait ziynet eşyasını da almadığını, ziynet talebinin haksız olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, kadının karşı boşanma ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili davaya cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kabul etmediklerini, erkeğin, evlilik dışı ilişki yaşadığını ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, evlilik dışı ilişki yaşadığı kadını aile konutuna getirdiğini, birlikte yaşamak zorunda bıraktığını, bu durumu müvekkilinin hiçbir şekilde kabul etmediğini, akabinde müvekkilini ve ortak çocuklarını evden kovuduğunu, halen bu kadınla yaşadığını, evlilik dışı ilişkisinden üç çocuğu bulunduğunu, evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevlerden kaçındığını, müvekkili ve ortak çocuklarına fiziki ve ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkili ve çocukları ile maddî ve manevî hiçbir şekilde ilgilenmediğini, hakaret ve tehdit ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata, düğünde müvekkiline takılan bir adet beşi bir yerde (Beş Cumhuriyet Altını) ziynet eşyasının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde belirsiz alacak olarak şimdilik 100,00 TL bedelinin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ziynet alacağı talebini ıslah ile 16.500,00 TL'ye artırmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, tanık beyanları ve nüfus kaydına göre başka kadından çocuklarının olduğu ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, eşini başka bir kadın ile yaşamaya zorladığı, daha sonra bu kadın ile ayrı evde yaşamaya başladığı, eşlerin bir arada yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, eşini ve çocuklarını yalnız bıraktığı, çocukları ve giderleri ile ilgilenmediği, maddî zorluk içinde bıraktığı, çocuklarına karşı da fiziksel şiddet uyguladığı, düğünlerinde de destek olmadığı, kadının ise eşine hakaret ve beddua ettiği, bu duruma göre erkeğin ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğu, bir adet beşi bir yerde ziynet eşyasının düğünden sonra erkek tarafından alındığı ve iş yerinde kullanıldığı, daha sonra ise kadına geri verilmediğinin anlaşıldığı gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, bir adet beşi bir yerde (beş adet Cumhuriyet altını) ziynet eşyasının erkekten alınarak kadına aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde 16.250,00 TL ziynet eşyası bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile erkekten alınarak kadına verilmesine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili, kadının, müvekkilinin başka bir kadınala birlikteliğine rıza gösterdiğini, müvekkiline psikolojik, sözlü ve ekonomik şiddet uyguladığını, kadının tam kusurlu olduğunu, nafaka ve tazminat şartlarının oluşmadığını, kadının çiftçilik yaptığını, hayvan beslediğini ve ekonomik durumunun iyi olduğunu, müvekkilinin ise esnaflığının 2020 yılında sona erdiğini, nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, kadının ziynet eşyasının olmadığını ve müvekkilinin de almadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının karşı davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî manevî tazminat talepleri, kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili, erkeğin tam kusurlu olduğunun ispatlandığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğunu, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğunu, ziynet eşyalarının fiili ödeme günündeki bedeli üzerinden tahsiline karar verilmesi gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları, kadının ziynet alacağının tahsili usulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflara isnat edilen kusurların tanık anlatımı ve dosyaya ekli diğer belgelerle sabit olduğu, akrabalık veya diğer bir yakınlığın tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamayacağı, asıl olanın tanıkların gerçeği söylemiş oldukları, aksi yönde yeterli delil ve olgu da bulunmadığı, kadının az kusurlu, erkeğin ağır kusurlu kabulü ile tarafların karşılıklı boşanma davasının kabulünde ve yargılama giderlerinin karşılıklı takdirinde, boşanma sonucu kadının en azından eşinin maddî desteğini yitireceği, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kadının kişilik hakkının saldırıya uğradığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, evlilik süresi, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın lehine maddî ve manevî tazminat takdirinde ve miktarlarında, boşanma yüzünden kadının yoksulluğa düşeceği, tarafların evli kaldıkları süre, kadının ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında kadın lehine yoksulluk nafakası takdirinde ve miktarında, hükme esas alınan taraf tanık beyanlarına göre ziynet alacağı davasının kabulü ile aynen iadesine, aksi halde bedeline hükmedilmesinde, usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine ziynet alacağı yönünden kesin olmak üzere karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... erkek vekili, kadının, müvekkilinin başka bir kadınala birlikteliğine rıza gösterdiğini, müvekkiline psikolojik, sözlü ve ekonomik şiddet uyguladığını, kadının tam kusurlu olduğunu, nafaka ve tazminat şartlarının oluşmadığını, kadının çiftçilik yaptığını, hayvan beslediğini ve ekonomik durumunun iyi olduğunu, müvekkilinin ise esnaflığının 2020 yılında sona erdiğini, nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının karşı davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî manevî tazminat talepleri ile kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili, erkeğin tam kusurlu olduğunun ispatlandığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğunu, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları ile ziynet alacağının tahsili usulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, asıl ve karşı boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 362 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi,

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi gereğince daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Taraf vekillerinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı miktardan REDDİNE,

2.Taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a)Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönlerinden KALDIRILMASINA,

b)İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarı yönlerinden davalı-davacı kadın lehine BOZULMASINA,

c)... erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a verilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.