Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5747 E. 2023/4144 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı erkeğin, ilk karar sonrası yalnızca kendisi istinaf yoluna başvurduğu için lehine oluşan usulî kazanılmış hakkın, gönderme kararı sonrasında yapılan yargılamada ihlal edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin ilk hükme karşı tek başına istinaf etmesi nedeniyle yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden lehine usulî kazanılmış hak oluştuğu, gönderme sonrası verilen kararda bu husus gözetilmeden nafakada artışa gidilmesi doğru olmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararı bu yönlerden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2003 E., 2022/2594 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzincan Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/844 E., 2022/580 K.

Taraflar arasındaki tedbir nafakası ile birleşen boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak, kararda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tedbir nafakası davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve birleşen boşanma ve ziynet alacağı davalarının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, ilgisiz olduğunu, güven sarsıcı davranışları olduğunu ve bu sebeplerle ayrı yaşamakta haklı olduğunu iddia ederek; kendisi ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin çalışmadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, tarafların on yıl erkeğin ailesi ile yaşadığını, kadını ve çocukları ailesine muhtaç bıraktığını, bir dönem iki yıl küs kaldıklarını, erkeğin sadakatsiz davranışlarının yaşanılan çevrede duyulduğunu, sonrasında ayrı eve taşınıp barıştıklarını ancak sorumsuz ve ilgisiz davranışlarının sürdüğünü, eve geç geldiğini, sadakatsiz olduğunu, hakaret edip sinkaflı kelimeler kullanarak kovduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, düğünde takılan ziynetlerin erkek tarafından bozdurularak harcandığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata ve her biri 22 ayar ve 15-22gr ağırlığında 24 adet bilezik, 22 adet çeyrek altın, 1 adet alyans, 22 ayar ve 5gr 1 adet nişan yüzüğü ile gerdanlık, küpe ve kolyeden oluşan 22 ayar, 25 gr 1 adet set takımı, 3 adet reşat altını ve 2 adet yarım altından oluşan ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedeline karşılık şimdilik 2.000,00 TL'nin ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

3.Davacı kadın vekili Bölge Adliye Mahkemesince, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının usulüne uygun olarak tamamlanmadığı gerekçesi ile verilen gönderme kararından sonra sunduğu cevaba cevap dilekçesinde, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

4.Davacı kadın vekili 04.02.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle bilirkişi raporunda belirlenen ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 58.279,00 TL olan bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı erkek vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, erkeğin mevsimlik işçi olarak çalıştığını, ekonomik durumunun iyi olmadığını iddia ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının erkeği aşağıladığını, küçümsediğini, düğünde takılan ziynetlerin talep edilen kadar olmadığını ve kadın ile çocuğun tedavisine harcandığını iddia ederek; davanın reddine karar verilmesini istemiş, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 26.02.2019 tarih ve 2018/605 Esas, 2019/150 Karar sayılı kararı ile; erkeğin evi ile maddî ve manevî olarak ilgilenmemesi ve sadakatsiz olması nedeniyle kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda birlik görevlerini yerine getirmeyen, sadakatsiz davranan ve eşine tehdit ve hakaretlerde bulunan erkeğin tam kusurlu olduğu ve tarafların beyanlarına göre kadına düğünde takılan ziynetlerin evlilik birliğinde harcandığı ve kadın tarafından iade edilmemek üzere verildiğinin ispatlanmadığı gerekçesiyle; tedbir nafakası davasının kabulüne, ortak çocuk Emirkay yararına dava tarihinden ergin olduğu 23.08.2018 tarihine kadar aylık 200,00 TL, dava tarihinden itibaren ortak çocuk... yararına aylık 250,00 TL ve kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk...'ın velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına,... yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, ortak çocuk... olduğundan tedbir nafakası talebinin reddine, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine; 22 ayar 1 adet set takımı (110 gram, 191 TL birim fiyatından 29,00 TL işçilik ile toplam 24.200,00 TL ), 8 adet 22 ayar burma bilezik (20 gramdan toplam 160 gram, 191 TL birim fiyatından toplam 30.560,00 TL), 9 adet çeyrek altın (22 ayar, 332 TL birim fiyatından toplam 2.988,00 TL), 1 adet 14 ayar nişan yüzüğü (3 gram, 127 TL birim fiyatından, 150 TL işçilik ile 531,00 TL) altının erkek tarafından kadına aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde toplam 58.279,00 TL'nin 2.000,00 TL'sinin dava tarihi olan 17.9.2018 tarihinden 56.279,00 TL'sinin ıslah tarihi olan 04.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen birinci kararına karşı süresi içinde davalı-birleşen davalı erkek vekili tarafından boşanma hükmü, kusur belirlemesi, tazminatlar, kadın ve çocuk lehine hükmedilen nafakalar, velâyet ve ziynet alacağı davası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 15.12.2020 tarih ve 2020/778 Esas, 2020/911 Karar sayılı kararı ile, kadının boşanma dava dilekçesinin erkeğe tebliğ edilmesi gerekirken erkeği tedbir nafakası davasında temsil eden vekile tebliğ edilmesi nedeniyle dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının usulüne uygun olarak tamamlanmadığı gerekçesiyle, kararın kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin evi ile maddî ve manevî olarak ilgilenmemesi ve sadakatsiz olması nedeniyle kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda birlik görevlerini yerine getirmeyen, sadakatsiz davranan ve eşine tehdit ve hakaretlerde bulunan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düştüğü, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve tarafların beyanlarına göre kadına düğünde takılan ziynetlerin evlilik birliğinde harcandığı gerekçesiyle; tedbir nafakası davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk...'ın velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına,... yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, ortak çocuk... olduğundan iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 650,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine; 22 ayar 1 adet set takımı (110 gram, 191 TL birim fiyatından 29,00 TL işçilik ile toplam 24.200,00 TL ), 8 adet 22 ayar burma bilezik (20 gramdan toplam 160 gram, 191 TL birim fiyatından toplam 30.560,00 TL), 9 adet çeyrek altın (22 ayar, 332 TL birim fiyatından toplam 2.988,00 TL) ve 1 adet 14 ayar nişan yüzüğünün (3 gram, 127 TL birim fiyatından, 150 TL işçilik ile 531,00 TL) kadına aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde toplam 58.279,00 TL'nin 2.000,00 TL'sinin dava tarihi olan 17.09.2018 tarihinden 56.279,00 TL'sinin ıslah tarihi olan 04.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin doğru yapılmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, kadın yararına boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesi koşullarının oluşmadığını, ortak çocuğun baba yanında daha iyi bakılacağını, kadının ziynet alacağı davasını ispatlayamadığını, ziynetlerin bir kısmının kadının tedavisi için ve bir kısmının da çocuğun sağlık giderlerine harcandığını ileri sürerek; kararın boşanma hükmü, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, velâyet ve ziynet alacağı davası yönlerinden kaldırılarak davaların reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tedbir nafakası davası yönünden hüküm kurulmadığı ancak kadının istinaf başvurusunun bulunmaması nedeniyle yanlışlığa değinilmekle yetinildiği belirtilerek; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; kusur tespitinin doğru yapılmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, kadın lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesi koşullarının oluşmadığını, ortak çocuğun baba yanında daha iyi bakılacağını, kadının ziynet alacağı davasını ispatlayamadığını, ziynetlerin bir kısmının kadının tedavisi için ve bir kısmının da çocuğun sağlık giderlerine harcandığını ileri sürerek; kararın boşanma hükmü, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, velâyet ve ziynet alacağı davası yönlerinden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur tespitinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının boşanma davasının, tazminat taleplerinin ve yoksulluk nafakasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, koşulları var ise tazminat ve yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin hangi ebeveyne verilmesinin üstün yararına olacağı ve kadının ziynet alacağı davasını ispatlayıp ispatlamadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 1 inci, 2 nci, 4 üncü, 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü, 175 inci, 220 nci, 222 nci, 226 ncı, 330 uncu, 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 12 nci maddeleri. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-birleşen davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesinin 2018/605 E. ve 2019/150 K. sayılı kararında kadın yararına aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir. Hükme karşı sadece davalı erkek tarafından istinafa başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı sonrası yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 2018/605 E. ve 2019/150 K. sayılı kararına karşı sadece erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden erkek lehine usulî kazanılmış hak oluşmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı sonrası kurulan hükümde, erkek lehine usulî kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmaksızın, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarının artırılarak aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, 30.000,00TL maddî tazminata ve 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

3.Davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.