Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5752 E. 2024/2517 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, taraflar arasındaki geçimsizliğin varlığı, kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların mali durumları ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek, kadına hükmedilen maddi tazminat miktarının az bulunması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/602 E., 2023/705 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/943 E., 2021/1396 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı kadının birlik görevlerini yerine getirmediği, yemek temizlik yapmadığı, çocuklarla ilgilenmediği, davacı erkeğe hakaret ettiği, saygısız davrandığı, işitme engeli ile alay ettiği, psikolojisinin bozuk olduğu, kendisinden habersiz evden sürekli gittiği, ortak evin giderlerine katılmadığı, erkeğin akraba ve arkadaşlarıyla görüşmesine izin vermediği, kadının kardeşinin davacı erkeğe hakaret ve tehdit ettiği, taraflar arasında karı koca hayatı kalmadığı, davalı kadının iddialarını kabul etmediklerini, iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini ve karşı davanın reddini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, davacının, davalıya karşı psikolojik ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığı, davacı erkeğin kendi yaptığı fiilleri yansıtma yoluyla kadına yüklediği, davacı erkeğin davalı kadına hakaret ettiği, başkalarının yanında küçük düşürdüğü, insan olarak değer vermediğini, erkeğin kadının temel ihtiyaçlarının karşılamadığını, kadına 20-30 TL verip evin ihtiyaçlarını karşılamasını istediğini, erkeğin müşterek konut dışında fazlasıyla harcamalarının olduğunu, müşterek konuta internet bağlatmadığı ve çocukların derslere online olarak giremediği, tatile götürmediği, birlik görevlerini yerine getirmediği kadına ilgi göstermediği, kadının fiziksel özellikleriyle dalga geçtiği, kadının yaşadığı stres nedeniyle sara hastalığının olduğunu ve kadın hastalandığında erkeğin ilgilenmediği, erkeğin psikolojik sorunlarının olduğunu ve ilaç kullandığı, kadının kök ailesine ve müşterek çocuklara hakaret ettiği ve telefonunu dış aramalara kapatarak kadının kök ailesiyle görüşmesine izin vermediği, tehdit ettiği, davacının davalı kadını evden kovduğu, fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit ettiği kadının şikayetçi olduğunu iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, adli yardım talebinin kabulüne, kadın lehine 6284 sayılı yasa uyarınca koruma kararı verilmesine ve ortak konuta aile konutu şerhi konulmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili tarafından sunulan 26.11.2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; maddî ve manevî tazminat talepleri, bu tazminatlara işletilecek faiz ve nafaka yönünden boşanma davasını ıslah ettiklerini, erkeğin yaptığı iş gereği yüksek miktarda para kazandığını, erkek üzerine kayıtlı çok sayıda taşınmaz bulunduğunu, kadının gelirinin olmadığını beyanla; davacı- davalı aleyhine 50.000,00 TL olarak talep edilen maddî tazminat miktarını 150.000,00 TL arttırarak 200.000 TL ye; 50.000,00 TL olarak talep edilen manevî tazminat miktarını 150.000,00 TL artırarak 200.000 TL ye çıkardıklarını ve işbu maddi ve manevi tazminat miktarlarına boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren işlemek üzere yasal faiz talep ettiklerini, davalı-davacı kadın için 1.000,00 TL olarak talep edilen tedbir nafakasını 1.000,00 TL arttırarak 2.000,00 TL ye çıkarttıklarını ve dava sonunda yoksulluk nafakası olarak devamını talep ettiklerini, davacı- davalı aleyhine her çocuk için 1.000,00 TL olmak üzere talep edilen iştirak nafaka miktarlarını 500,00'er TL arttırarak her bir çocuk için 1.500,00'er TL olmak üzere toplamda 3.000,00 TL tedbir nafakası talep etmekle birlikte işbu tedbir nafakasının dava sonunda iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkek eşin kadın eşe karşı fiziksel, psikolojik şiddet uyguladığı, fiziksel şiddete ilişkin Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/457 esas 2021/72 Karar numarası ile yaralama suçundan ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, davaya konu suçun suç tarihinin ise 06.08.2020 tarihi olduğu ilk boşanma davasının açılış tarihinin ise 14.09.2020 olduğu, buna karşılık kadın eşin ise çok kıskanç yapıda olup sürekli erkek eşi telefonla aradığı, erkek eşin akrabalarıyla görüşmesine izin vermediği erkek eşe hakaret ettiği, tarafların kusurlarını karşılaştırdığımızda erkek eşin kadın eşe fiziksel şiddete yönelik davranışlarının daha ağır kusur kabul edilerek bu durumun kadın eş açısından evlilik birliğinin çekilmez hale getirdiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkek eşin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın ve karşı davanın kabulüne evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve ve iştirak nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına ve kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, davacı erkeğin kusurlu olması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, çocukların velayetinin anneye verilmiş olması nedeniyle erkeğin çocuklar için talep ettiği iştirak nafakası talebinin reddine ve tarafların aile konutunun tahsis talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; davalı-davacı kadının psikolojik rahatsızlığı bakımından eksik inceleme yapıldığı, kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, velâyet, reddedilen nafaka ve tazminat talepleri, davalı-davacı yararına hükmolunan nafakalar ve tazminatlar bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; davacı-davalının psikolojik rahatsızlığı bakımından eksik inceleme yapıldığı, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, nafakalar ve tazminatların yetersizliği bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, gerekçeli karar başlığında taraf isimlerinin ve TC kimlik numaralarının yer alması ile tarafların karşılıklı olarak dilekçelerinde yer alan birbirlerine yönelik taraf ehliyetlerinin bulunmadığına yönelik iddialarının içeriği, bu iddiaları doğrulayan bir delilin bulunmaması, sosyal hizmet uzmanının raporunda da bu yönde bir tespit yer almadığı gibi hem davacı-davalı erkeğin hem de davalı-davacı kadının sorulan sorulara uygun ve anlamlı cevaplar verdiklerinin belirtilmesi nazara alındığında usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı-davalının psikolojik rahatsızlığı bakımından eksik inceleme yapıldığı, davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğu bu nedenle kusur belirlemesinin hatalı olduğu, asıl davanın kabulünün hatalı olduğu, kadın ve çocuklar lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatların miktarlarının az olduğu gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadına yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, asıl davanın kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kadın ve çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarları ile kabul edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı- davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının davalı- davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat yönünden BOZULMASINA,

3.Davalı- davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.