Logo

2. Hukuk Dairesi2023/575 E. 2023/3117 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki deliller ve yasal düzenlemeler değerlendirilerek, boşanma kararı, velayet düzenlemesi, nafaka ve tazminat miktarlarının hukuka uygun olduğu gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/256 E., 2022/1093 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Muş 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/324 E., 2021/65 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun Kısmen kabulü ile bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline sürekli psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, sorumlukları yerine getirmediğini, tehdit, hakaret ettiğini, davalının evlilik sorumluluğunun üzerine yüklediği sorumluluğu yerine getirmediğini ve sadakatsiz olduğunu, müvekkiline takılan ziynet eşyalarını habersizce alıp harcadığını belirterek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine 40.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuklar için aylık 750,00TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının, davacıya ve ortak çocuklara fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, düzenli bir işi ve geliri olmasına rağmen evinin ve çocuklarının ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği, davalının davacıya hakaret ettiği, aşağıladığı, davacının çirkin olduğunu, kendi yanına yakışmadığını söylediği, hakaret etmek suretiyle uygulanan psikolojik şiddetin yanında aynı zamanda fiziksel şiddet de uyguladığı, davalının çoğu kez telefonlaşmak ve mesajlaşmak suretiyle davacıyı aldattığı gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuklar Abdulaziz ile Yaser' in velâyetinin davalı babaya, İbrahim'in davacı anneye verilmesine, çocuklar ile velâyet kendisine verilmeyen taraf arasında şahsi ilişki tesisine, ortak çocuk İbrahim için aylık 300.00 TL tedbir ve 350,00 TL iştirak nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine aylık 300.00 TL tedbir ve 400.00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ve ortak çocuk için hükmedilen nafakalar ile manevî ve maddî tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu belirterek, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararı verilmesinin doğru olmadığını kusurun davacıda olduğunu, velâyeti anneye verilen cocuğun velâyetinin de babaya verilmesi gerektiğini, tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, tüm yönlerden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin reddine, davacı kadının maddî, manevî tazminat, nafaka miktarlarının az olduğuna dair istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, 500,00 TL iştirak nafakasının, 600,00 TL yoksuluk nafakasının, 40.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; nafakaların ve manevî tazminatın miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; nafakaların ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili; davacı kadının boşanma davasının kabulü ve kusur belirlemesinin doğru olmadığını, hatalı kusur belirlemesi sebebiyle kadın yararına tazminatlara ve nafakalara hükmedilmesinin, İbrahim'in velâyetinin anneye verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tüm yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına nafakalar ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, velâyetin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.