Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5763 E. 2023/4073 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Katkı payı alacağı davasında edinme değeri, katkı payı miktarı, taşınmaza yapılan iyileştirmelerin değerlendirilmesi, yargılama giderleri ve usuli kazanılmış hak hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının Yargıtay tarafından onanmasının ardından yapılan karar düzeltme talebinde, ileri sürülen hususların 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesindeki karar düzeltme sebeplerinden hiçbirini oluşturmadığı gözetilerek, karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/114 E., 2021/294 K.

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı- Davalı erkek vekili

Taraflar arasındaki katkı payı alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve birleşen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın ... erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece hükmün asıl ve birleşen dava yönünden onanmasına, karşı dava yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

... erkek vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı- davalı erkek vekili asıl dava dilekçesinde; tasfiye konusu 10 nolu bağımsız bölümün müvekkilinin İstanbul'da bulunan evinin kira geliri ve satışından elde edilen para, Vakıfbank'tan çekilen kredi, Ziraat Bankası'nda mevcut iskonto ve banka geliri kullanılarak satın alındığını, davalı-davacının ev kadını olduğunu, geliri olmadığını, taşınmaz satın alındıktan sonra kombi takılmasının, doğalgaz sözleşmesi yapılmasının ve ev eşyalarının alınmasının da müvekkili tarafından karşılandığını belirterek 10 nolu bağımsız bölümün dava tarihindeki rayiç bedelinin şimdilik 15.000,00 TL'lik kısmının temerrüt tarihi olan 23.12.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

2. ... erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; tasfiye konusu 10 nolu bağımsız bölüm için açtıkları davada 15.000,00 TL talep ettiklerini, taşınmazın tümüne müvekkilinin katkısı olduğunu, müvekkilinin toplam katkı payının 250.000,00 TL olduğunu, 235.000,00 TL'lik kısım için ek dava açtıklarını belirterek 250.000,00 TL alacağın 23.12.2008 tarihinde itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin 10 nolu bağımsız bölümün inşaatı tamamlanmak üzere iken satın aldığını, satış parasını müvekkiline miras kalan taşınmazların satışından elde edilen para, müvekkilinin abisinden aldığı borç para ile karşıladığını, borcun da müvekkiline miras kalan taşınmazlar satılarak ödediğini, davacı-davalının sattığı ev ile araç aldığını, davacı-davalının evin alınmasına katkısı olmadığını, davacı-davalının masrafları tek başına yapmadığını, eşin evine yaptığı katkıların bağış niteliğinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı-davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin 1979 yılında fabrikada işe girdiğini, üç yıl çalıştığını, davacı-davalının ...ye atanması nedeniyle işten ayrıldığını, müvekkilinin ailesinin maddî durumunun iyi olduğunu ve evlilikleri boyunca yardımcı olduklarını, tasfiye konusu 16 nolu bağımsız bölümün ailesinin verdiği 12.000,00 DEM para ve altınları ile alındığını, davacı-davalının daha sonra bu taşınmazı borçları için sattığını belirterek taşınmazın alımına olan katkısının dava tarihindeki değerini belirlenmesi ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL'lik kısmının faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

3. Davalı-davacı kadın vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; müvekkilinin 10 nolu bağımsız bölümün inşaatı tamamlanmak üzere iken satın aldığını, satış parasını müvekkiline miras kalan taşınmazların satışından elde edilen para, müvekkilinin abisinden aldığı borç para ile karşıladığını, borcun da müvekkiline miras kalan taşınmazlar satılarak ödediğini, davacı-davalının evin alınmasına katkısı olmadığını, davacı-davalının masrafları tek başına yapmadığını, eşin evine yaptığı katkıların bağış niteliğinde olduğunu, davacı-davalının alacağından müvekkilinin alacağının takas-mahsup edilmesini gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.11.2009 tarih ve 2008/1570 Esas, 2009/1410 Karar sayılı kararı ile, davanın bir yıllık zamanaşımı dolduktan sonra açıldığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 14.06.2010 tarih ve 2010/1193 Esas, 2010/3241 Karar sayılı kararı ile, Mahkemenin gerekçesinde zamanaşımı dolduğunun belirtildiği, hükümde ise hak düşürücü süre dolduğundan reddine karar verildiği, bu iki hukuki durumun birbirinden farklı olduğu, davanın on yıllık zamanaşımına tabi olduğu, zamanaşımının dolmadığı belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 06.04.2016 tarih ve 2010/1244 Esas, 2016/577 Karar sayılı karar ile, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüyle 22.945,00 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-davacı kadından tahsiline, karşı davanın kabulüyle 22.987,50 TL katkı payı alacağı olduğunun tespiti ile taleple bağlı kalınarak 20.000,00 TL katkı payı alacağının karşı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... erkekten tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde ... erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 09.05.2019 tarih ve 2016/21203 Esas, 2019/4799 Karar sayılı kararı ile, tasfiye konusu 16 nolu bağımsız bölümün satışından elde edilen paranın bir kısmının tasfiye konusu 10 nolu bağımsız bölümün edinilmesinde kullanıldığı, satış parasının kalanının mevcut olduğunun ispatlanamadığı, ziynetlerin tahsiline yönelik bir talep de olmadığı, bu nedenlerle karşı davanın reddi gerekirken mükerrer tahsile de sebebiyet verecek şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu; tasfiye konusu 10 nolu bağımsız bölümün 4.750,00 TL'ye satın alındığı, edinme bedelinin 3.929,13 TL'sinin kadının kişisel malı ile karşılandığı, bakiye 820,87 TL'nin 16 nolu bağımsız bölümün satışından elde edilen para ile karşılandığı, 16 nolu bağımsız bölümün edinilmesine kadının ziynetleriyle % 30,65 oranında katkıda bulunduğu, kadının ziynetler nedeniyle kişisel malı olarak denkleştirmede dikkate alınması gerekirken 16 nolu bağımsız bölümden karşılanan paranın tamamının erkeğin kişisel malı sayılmasının hatalı olduğu; asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken anılan davalar yönünden birlikte karar verilmesinin de hatalı olduğu belirtilerek kararın bozulmasına, tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, bozma sebebine göre yargılama giderleri ve vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiş; işbu bozma ilamına karşı, ... erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

3. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 25.11.2019 tarih ve 2019/5499 Esas, 2019/10491 Karar sayılı kararı ile, tasfiye konusu 10 nolu bağımsız bölümün edinme değerinin ihtilaflı olduğu, Mahkemece edinme değerinin alanında uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit edilerek, bu değerin hesaplamada dikkate alınması gerektiği, bozma ilamında edinme değerinin 4.750,00 TL olarak belirlenmesinin hatalı olduğu belirtilerek 10 nolu bağımsız bölümü edinme değeri yönünden de ... lehine bozulmasına; davalı-davacı kadın vekilinin tüm, ... erkek vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tasfiyeye konu 10 nolu bağımsız bölümün gayrimenkul değerlendirme uzmanı tarafından edinme değerinin 4.750,00 TL olarak belirlendiği, edinme bedelinin 3.929,13 TL'sinin kadının kişisel malı ile karşılandığı, bakiye 820,87 TL'nin 16 nolu bağımsız bölümün satışından elde edilen para ile karşılandığı, kadının 16 nolu bağımsız bölüme % 30,65 oranında ziynetleriyle katkısı olduğu, kadın lehine 820.87 TL satış parasının %30,65 oranında denkleştirme yapılması gerektiği, erkeğin tasfiye konusu 10 nolu bağımsız bölüm nedeniyle 15.580,02 TL katkı payı alacağı olduğu [(820,87 x (100-30,65) / 4.750,00 TL) x 130.000,00 TL= 15.580,02 TL] gerekçesiyle asıl davanın kabulüyle 15.000,00 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulüyle 580,02 TL katkı payı alacağının birleşen dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline, karşı dava yönünden ziynet eşyaları mal rejimin tasfiyesi içinde 16 nolu bağımsız bölümün edinilmesinde katkı olarak değerlendirilmiş olduğundan ziynet eşyaları yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 23.02.2023 tarih ve 2023/160 Esas, 2023/732 Karar sayılı kararı ile, davalı-davacı kadın vekilinin birleşen davanın kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin miktardan reddine; Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmediği, bozma ilamında karşı dava yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulduğu halde, Mahkemece, karşı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hatalı olduğu belirtilerek ... erkek vekilinin karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün karşı dava yönünden bozulmasına, bozma sebebine göre, davalı-davacı kadın vekilinin karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına; Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla ... erkek vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik ve davalı-davalı kadın vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın asıl ve birleşen dava yönünden onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına ... erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

... erkek vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; 10 nolu bağımsız bölümün edinme değerinin hatalı belirlendiği, bilirkişi raporunun çelişkili olduğunu; taşınmazın edinme değeri 4.750,00 TL kabul edilse dahi müvekkilinin daha fazla katkı payı alacağının hesaplanacağını; taşınmaza yapılan iyileştirmelerin dikkate alınmadığını; yargılama giderlerinin hatalı belirlendiğini, birleşen dava tarihinin yanlış yazıldığını belirtilerek kararının düzeltilmesi talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, edinme değerinin ve katkı payı alacağının doğru belirlenip belirlenmediği, taşınmaza yapılan iyileştirmelerin dikkate alınıp alınamayacağı, yargılama giderlerin doğru belirlenip belirlenmediği ve usuli kazanılmış hak noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 646 ncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devam maddeleri; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin son fıkrası ve 4421 sayılı Kanun'un 2 nci ve 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) inci alt bendi delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 562,65 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

562,65 TL İlam H.

375,10 TL Peşin H.

187,55 TL Kalan H.

2-SÜG-KFP-DŞ-MK