Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5778 E. 2024/2039 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı ve varsa kusurun kimde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, evlilik birliği görevlerinden kaçınmak amacıyla evi terk etmesi, birlik yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve davacı kadına hakaret etmesi gibi eylemleriyle evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebebiyet veren taraf olduğu ve bu durumun davacı kadını dava açmakta haklı kıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/116 E., 2023/1296 K.

DAVA TARİHİ : 17.07.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/355 E., 2021/721 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1985 yılında evlendiklerini, bu evlilikten müşterek 4 çocuklarının bulunduğunu, tarafların evlendiklerinde başlayan anlaşmazlıkların günümüze kadar devam ettiğini, bu anlaşmazlıklardan dolayı tarafların 18 yıldır ayrı yaşadıklarını ve son 4 yıldır farklı şehirlerde oturduklarını, müvekkilinin evlilik süresince davalıdan psikolojik ve fiziksel şiddet gördüğünü ve aldatıldığını, davalının sürekli alkol ve kumar alışkanlığından dolayı eş ve çocuklarının bakım yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenlerle 150.000 TL maddî, 150.000 TL manevî tazminat ile müvekkili lehine aylık 1.000 TL nafakaya hükmedilmesi ile birlikte tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin ortak haneden ayrılarak evlilik birliği görevlerini yerine getirmekten kaçındığı, davacı kadına hakaret, küfür ettiği, davalının bu kusurlu davranışları ile evlilik birliği temelinden sarsıldığından davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek; gerekçesiz, iddia edilen olayların fiili beraberliğin sona ermesinden çok zaman önce olan olaylar olduğu, tanığın beyanların görgüye değil duyuma dayandığı belirterek kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların uzun süredir fiili olarak ayrı yaşadıkları sabit ise de; fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi oluşturmaması ve terk hukuki sebebine dayalı bir davanın da bulunmaması, yine tanık ifadelerinde yer alan erkeğin kusurlu eylemlerine ilişkin beyanların ise eski tarihli olması nedeniyle iş bu boşanma davasında dikkate alınamayacağının anlaşılmasına göre davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda kusuru kanıtlanamadığından; davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmadığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kabulü ile hükmün tümüyle kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı erkeğin süresi içinde cevap dilekçesi vermediğini, istinaf yolunda yeni delil bildirilmesini usulsüz olduğunu, davalı erkeğin dava dilekçesindeki olayları inkar etmediğini, kabul edip af olgusuna dayanmaya çalıştığını, 17 yıldır ayrı yaşadıklarını, bir araya gelmeyen kişilerin birbirini affetmesinin mümkün olmayacağını belirterek tamamı yönünden kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının reddine hükmedilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar tarafların uzun süredir fiili olarak ayrı yaşadıkları sabit ise de; fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi oluşturmaması ve terk hukuki sebebine dayalı bir davanın da bulunmaması, yine tanık ifadelerinde yer alan erkeğin kusurlu eylemlerine ilişkin beyanların ise eski tarihli olması nedeniyle iş bu boşanma davasında dikkate alınamayacağı belirtilerek davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek bir kusuru kanıtlanamadığından kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin birlik görevlerinden kaçınmak amacıyla evi terk ettiği, akabinde de birlik yükümlülüklerini yerine getirmediği, birlikte yaşanılan dönemde ise davacı kadına hakaret ve küfür ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilecek yerde, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.