Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5777 E. 2024/4074 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1090 E., 2023/102 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1005 E., 2022/284 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evliliğin başında öğretmen iken daha sonra meslekten ihraç edildiğini, kadının ilk eşinin vefat ettiğini, ilk eşinden iki çocuğunun olduğunu, erkeğe ilk söylediği sözün "Benim iki evladım var durumum bundan bundan ibaret onlara bakmayacaksan seninle evlenmem hatta kimseyle evlenmem " dediğini, erkeğin de "Senin çocukların benim çocuklarım ben bir eğitimciyim tabi ki de bakarım" diyerek göstermelik bir tutum sergilediğini, zamanla gerçek yüzünü göstermeye başladığını, sık sık bu çocukları devlet yurduna ver bu veletlere ben bakamam dediğini, hayır dediğinde ise erkeğin şiddetine maruz kaldığını, ev içinde kadına "..geri zekalı.. aptal..çocuklarına bakamam..benim yoksa bu evde senin de olmayacak.." tarzında çağ dışı sözler sarf ettiğini, kadını darp ettiğini, kadının ilk eşinden olan çocuğu Umut'a " Hayvanoğlu hayvan..öküz oğlu öküz..sığır..ağzına tükürdüğüm...eşek sıpası..içine tükürdüğüm.." gibi ağza alınmayadak küfürler sarf ettiğini, kadını hortumla darp ettiğini, en son kadına "Artık ... büyüdü yurda giremeyecekse Malatya'ya gitsin benimle kalamaz.. bakamam.. Ailesine gidecek" dediğini, çocuklarımsız yapamam başta bana söz vermiştin dediğinde de kabul ediyorsan et yoksa al çocuklarını evimden çık, dediğini, kadının ise ilk eşinden olan çocuklarını ve bu evlilikten olan kızını yanına alarak 27.09./2019 tarihinde evden kovulduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, erkeğin evlilik birliğinin üzerine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirdiğini, kadının, erkeği toplum içinde küçük düşürdüğünü, tartıştıktan sonra erkeği eve almadığını ve evden kovduğunu, 2017 yılında ihraç edildiğini, sendika tarafından kendi üyelerine ilişkin bir yardım fonu oluşturulduğunu, bu fondan bazen 1.000,00 TL bazen de 900,00 TL civarında para ödendiğini, kadının evden ayrıklıktan sonra ortak eve dönmediğini, eve dönmesi için girişimlerde bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, söz vermesine rağmen evlilik birliği içerisinde kadının çocuklarına ''..sizi istemiyorum, gidin yurda yerleşin..'' dediği, son hadisede ise yine kadının önceki evliliğinden olan çocuğu Umut'a "Sen niye geldin, defol git, ya yurda git, ya da Malatya'ya git, hayvanoğlu hayvan ve Sığır" diyerek kötü davrandığı ve aynı şekilde kadına "Kabul ediyorsan kal, kabul etmiyorsun çocuklarını da al git, aptal, gerizekalı " şeklinde hakaret ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının herhangi bir kusurunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, kadın lehine aylık 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk lehine aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 8.000,00 TL maddî ve 9.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, evlilik süresi, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ile kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle kadın bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili hükümlerin kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuğun yaşı, bakım, sağlık ve eğitim giderleri, paranın alım gücü dikkate alındığında ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle kadının bu husustaki istinaf başvurusunun kabulüne, ilgili hükmün kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, tarafların gerçekleşen kusur durumu, sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, kadın eş yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf başvuırusunun kabulü ile ilgili hükmün kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının sair, erkeğin ise tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflar arasında davalı erkekten kaynaklanan geçimsizlik ispat edilip edilmediği, kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, nafakalar ve tazminatlar ile nafaka ve tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.