Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5798 E. 2024/3066 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında karar verilmesi ve erkeğin ileri sürdüğü tanıkların dinlenip dinlenemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına uygun olduğu ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2417 E., 2023/545 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/537 E., 2020/909 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin sorumsuz olduğunu, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, şiddete meyilli olduğunu iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 850,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına,kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili karşı dava-cevap dilekçelerinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının erkeği Volkan isimli bir kişi ile aldattığını, kadının ilgisiz olduğunu, erkeği aşağıladığını ve hakaret ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, erkek yararına 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise Volkan isimli kişi ile olan ilişkisinden sonra erkeğin kadını affettiği bu haliyle erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine baba ile kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının sabit ve düzenli geliri olduğundan yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, velâyet, iştirak nafakası ve tazminatlara hükmedilmesi, kusur değerlendirmesi, erkeğin tanıklarının beyanlarına itibar edilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin 16.02.2018 tarihli ön inceleme duruşmasının 6 nolu ara kararı ile verilen kesin süre içinde tanık listesini bildirmediği, takip eden 11.04.2018 tarihli oturumda hazır bulundurduğu tanığı ...'ün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 243 üncü maddesi gereğince dinlenilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu, aynı tarihli oturumun 1 nolu ara kararı ile erkeğin dinlenmeyen tanıklarının gelecek celse dinlenmesine karar verildiği ve 14.09.2018 tarihli oturumda tanıklar ... ve ...'in dinlendiği, buna karşın İlk Derece Mahkemesi'nin gerekçeli kararında tanıklar ... ve ...'in ifadelerinin hükme esas alınmadığı, tanık ...'ün dinlenilmesinin ve tanık ... ve ...'in beyanlarının hükme esas alınmamasının usule uygun olduğu, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik davalı-davacı erkek vekilinin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, velâyet, iştirak nafakası ve tazminatlara hükmedilmesi, kusur değerlendirmesi, erkeğin tanıklarının beyanlarına itibar edilmemesi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile iştirak nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı ve mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun takdir edilip edilmediği, velâyet düzenlemesi ile erkeğin sonradan dinlenen tanıkları Nurten ve Bilal'in beyanlarının hükme esas alınıp alınamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 243 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 327 inci, 330 uncu, 331 inci maddesi, 335 inci ve 336 ıncı maddesi, Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.