"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/295 E., 2023/880 K.
DAVA TARİHİ : 16.11.2018-24.12.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 16. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/445 E., 2022/772 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların istinaf talebinin ayrı ayrı kabulüne, İlk Derece Mahkemesince verilen kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davalı-davacı kadın dava ve karşı davaya cevap (cevaba cevap) dilekçesinde özetle; davalı ile ortak bir çocuklarının bulunduğunu, davalının evini ihmal ettiğini, kazandığı paraları uyuşturucu alıp kullandığını, sürekli olarak borç yaptığını, anılan nedenlerden dolayı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesini, ortak çocuk lehine 800,00 TL, kendi lehine 400,00 TL tedbir nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, düğünde takılan 5 adet 30 gram 22 ayar bileziklerini, iki adet kolye, 4 adet yüzük, bir çeyrekli künye, bir adet küpenin aynen iadesine bu mümkün olmadığı taktirde bedelinin tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği hususların gerçeği yansıtmadığını müvekilinin hiç bir zaman uyuşturucu madde kullanmadığını, evi ve çocuğuyla ilgilendiğini, davacı kadının sinir hastası olduğunu, kredi kartı borcu yaparak davalı karşı davacıyı sıkıntıya soktuğunu, anılan nedenlerden dolayı davacı kadın tarafından açılan davanın reddine, kendilerinin açmış olduğu davanın kabulüne, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesini, davacının talep ettiği ziynet eşyasının bir kısmının kendisini harcadığını, kalan ziynetlerin de davacı kadında olmasından dolayı bu talebinin reddine, davalı karşı davalı lehine 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 18.01.2018 tarihli kararı ile; davalının uyuşturucu kullandığı, evin zorunlu ihtiyaçları dışında ihtiyaçları karşılamadığı,davacının belediyeden bu nedenle yardım aldığı, bazı zamanlar davalının iş çıkışında eve gitmediği, davacı kadının da agresif bir yapısının olduğu davalıya zaman zaman hakaret ettiği anlaşılmış olup gerçekleşen duruma göre boşanmaya neden olan olaylarda davacı kadının az davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından her iki davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 300,00 TL takdir edilen tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 13.000,00 TL maddî tazminat ve 13.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine ve erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi ile yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, davacı-karşı davalı yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat, reddine karar verilen manevî tazminat talebi, davacı-karşı davalının kendisi için hükmolunan tedbir ve yoksulluk nafakası ile velâyeti anneye verilen ortak çocukla arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesi yönünden istinaf edilmiştir.
3.Bölge Adliye Mahkemesinin 27.06.2022 tarihli kararı ile; İlk Derece Mahkemesince, davalı-karşı davacı tarafın velâyet talebinden vazgeçtiği gerekçesiyle bu konularda inceleme ve araştırma yapılmadan, sosyal inceleme raporu alınmadan ve gerekçesi açıklanmadan, davacı-karşı davalının çalışmaya başladığı, sürekli ve düzenli gelir getiren bir işinin olduğu iddia edildiği halde bu yönden inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından istinaf başvurularının kabulü ile kararın kaldırılmasına, dosyanın belirtilen hususlar doğrultusunda usulüne uygun yeniden bir karar verilmek ve eksikliklerin giderilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-davacı erkeğin uyuşturucu kullandığı, evin zorunlu ihtiyaçları dışında ihtiyaçları karşılamadığı, davacı-davalı kadının belediyeden bu nedenle yardım aldığı, bazı zamanlar davalı-davacının iş çıkışında eve gitmediği, davacı-davalı kadının da agresif bir yapısının olduğu davalı-davacıya zaman zaman hakaret ettiği anlaşılmış olup gerçekleşen duruma göre boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı kadının az davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiş, boşanma hükmü taraflarca istinaf edilmediğinden boşanma konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, kadının düzenli bir geliri olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından yoksulluk nafakası talebinin reddine karar, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata ve ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine ve babayla kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına 800,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 400,00 TL tedbir nafakasının devamına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmün kusur tespiti, nafakalar ve tazminat miktarları yönlerinden kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmün kusur tespiti, davacı yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve nafakaya yönelik kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminat miktarları ve yoksulluk nafakası açısından temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar açısından temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasındaki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, nafakalar, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 176 ncı maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesi hükümleri nazara alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
3.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Rıza'ya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Tülay'ya geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.