"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1938 E., 2023/581 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 26. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/247 E., 2022/410 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı ve güven sarsıcı davranışlarının bulunduğunu, .... adlı bayan ve davalı arasında cinsel içerikli mesajların bulunduğunu, davalının online oyunlar oynadığını, oynadığı oyunlarda davalıya seni çok özledim tarzında mesajların geldiğini gördüğünü, stajyeri ile arasında cinsel içerikli mesajların geçtiğini, sadakatsizliğinin alışkanlık haline geldiğini, oyundan tanıştığı kadınlar ile görüşmek için günlük kiralık ev aramaları yaptığını, kredi kartı harcamaları ile bu hususun sabit olduğunu, müvekkilinden normal olmayan cinsel birliktelikler istediğini, ailesine yapacağı harcamaları oyunlara harcadığını, davalının iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve kabul etmediklerini, evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini ve temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, çocuk lehine 1.500,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında tedbir ve yoksulluk nafakası talebinden vazgeçilmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili davaya cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin sosyal medya üzerinden yaptığı yazışmaların hiçbirini, davacıdan gizli olarak yapmadığını, söz konusu mesajlaşmalarda eşler arasında güven sarsıcı bir mesaj da bulunmadığını, davacının kuruntulu ve özellikle son zamanlarda psikolojik olarak sorunlar yaşadığını, davacının, büyücülere, hacı ve hoca diye tabir edilen insanlara gittiğini, bunların yönlendirmesi ile hareket ettiğini, davacının sıklıkla Ankara'ya gittiğini ve müvekkilini yalnız bıraktığını, davacının son iki yıldır ayrı yatmaya başladığını, müvekkilinin, davacıdan istenen cinsel teklif ve isteklerin karşılıklı olduğunu, oyuna harcadığı paranın 5.000,00 TL olduğunu, tekrar satılmak suretiyle söz konusu bu paranın geri alındığını beyanla, tarafların boşanmalarına, davacının diğer taleplerinin reddine, ortak çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının kredi kartı ekstrelerinin incelenmesinde online oyun sitelerine para yüklediği, bu hususun tarafların tartışmalarına sebebiyet verdiği, davalının, eşine yönelik bu eylemiyle psikolojik şiddet uyguladığı, internet sitelerinde davalı erkeğin günü birlik ev kiralamaya yönelik araştırmalar yaptığı ve bu konuda açıklamalarda bulunamadığı, taraflar arasında güven ilişkisinin tamamen ortadan kalktığı, evlilik birliklerinin davalının tam kusurlu eylemlerinden dolayı temelinden sarsıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, velayeti anneye verilen çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine aylık 750,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile 750,00 TL artırılarak 1.500,00 TL tedbir nafakasına kararın kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakası olarak devamına, davacı lehine 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının lehine tedbir ve yoksulluk nafakası talebinden vazgeçtiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davalının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, boşanma kararına itiraz etmediklerini, davacının çok iyi bildiği ve kendisinin de oynadığı online strateji oyununu, kumar ve güven sarsıcı bir davranış olarak kabul edilerek müvekkiline kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğunu, davacının İzmir'den Ankara'ya kendi ailesinin yanına gittiğini ve aylarca dönmediğini, kusurlu tarafın davacı olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları, davalının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usuli işlemlerin kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu duruma göre kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren davacı lehine maddî tazminat takdir edilmesinde, tarafların, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen maddî tazminatın miktarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı lehine manevî tazminat takdir edilmesinde, tarafların, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, evliliğin süresi ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen manevî tazminatın miktarında, tarafların kusur belirlemesinde davalının tam kusurlu olduğu anlaşıldığından maddî ve manevî tazminat talebinin reddinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, müvekkilinin online internet oyunlarına davacının bilgisi dışında para yatırmasını ve bu konuda tarafların tartışmalarının, güven sarsıcı davranış olarak değerlendirilmesi ve müvekkiline kusur olarak yüklenmesinin yanlış olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.