"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/986 E., 2023/746 K.
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/169 E., 2021/389 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kendisi ve davalının Irak uyruklu olduklarını, korunma amaçlı olarak Türkiye'de bulunduklarını, davalı eşinin çalışmadığını ve ihtiyaçlarını karşılamadığını, sebepsiz olarak kendisine fiziksel şiddet uyguladığını, ortak haneyi terk ettiğini, ayrı yaşadıklarını, bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmelerinin imkansız olduğundan davanın kabulü ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kendisine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin çalışma yasağı olduğundan çalışamadığını, ortak evi terk etmediğini, birlikte yaşarlar iken davacının evi terk ederek ablasının yanına gittiğini, ablasının evliliğe müdahale ettiği gibi müvekkilini tehdit ettiğini, davanın reddine karar verilmesini, boşanma halinde çocukların velâyetinin müvekkiline bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Irak Devleti boşanma hükümleri kapsamında açılan iş bu davada, davacı ve davalı tanık beyanlarının taraflardan duyuma dayalı olup taraflar arasında anlaşmazlık bulunduğunun ıspatlanamadığı, her ne kadar taraf vekillerince, tarafların boşanma konusunda anlaştıklarını beyan ederek tarafların boşanmalarına karar verilmesi talep edilmiş ise de, anlaşmalı boşanma davasına ilişkin olarak tarafların bizzat hazır edilerek beyanlarının alınması gerektiği, davalının, davalı vekilinin beyanından Irak'a dönmüş olması nedeniyle beyanının alınması mümkün olmadığının anlaşıldığından ıspatlanamayan davanın reddine, ortak çocuklara ...,... lehine ayrı ayrı 150,00 TL, davacı lehine aylık 200,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, karar kesinleştiğinde tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi ve davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın, yabancı uyruklular arasında görülen boşanma davası olduğu, Mahkemece taraflara uygulanacak boşanmaya ilişkin hükümleri içeren yabancı mevzuatın dosyaya celp edildiği, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, İlk Derece Mahkemesinin delilleri değerlendirmesi ve davanın reddine dair gerekçesinin doğru olduğu, yabancı mevzuatın olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi ve davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Irak Devleti uyruklu davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında hangi milli hukukun uygulanacağı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 2 nci, 5 inci ve 14 üncü maddesi; Irak Cumhuriyeti Şer'i Kanunu 1595 yılı 188 Numaralı Medeni Kanunu; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...