Logo

2. Hukuk Dairesi2023/580 E. 2023/3448 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında tarafların kusur oranları, velayet, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkemenin boşanmaya, kusur belirlemesine, velayet ve tazminata ilişkin kararında usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/261 E., 2022/1090 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İdil Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/26 E., 2021/291 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bir eş olarak üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmesine rağmen evlilik sonrası davalının müvekkiline karşı olumsuz kişiliğinin ortaya çıktığını, davalının müvekkiline küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, davalı taraf evlilik birliğinin yükümlülüklerinden olan çocuklara bakma ve yetiştirme yükümülüğünü yerine getirmediğini, ortak çocuklar Suheyb annesi tarafından gerekli bakım ve özen gösterilmediğinden dolayı havale geçirdiğini, günlerce hastanede tedavi gördüğünü, davalının çocukları bıçakla tehdit edecek kadar şefkatten uzaklaştığını, çocukların anneleri tarafından işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını, birlik görevlerini yapmadığını, misafirler yanında hakaret edip istemediğini söylediği, çamaşırlarına kasten çamaşır suyu döktüğünü, yemeklere kasten saç tellerini koyduğunu, eşyalara zarar verdiğini, cebinden habersiz paralar aldığını, tarafların 2014 senesinden beri ayrı yaşadığını, açıklanan nedenlerle boşanma davasının kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili yanında bulunan ... Salih ve ... için ayrı ayrı aylık 400,00 TL nafakaya hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik boyunca fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, evliliğin 10 yılından sonra erkeğin internet üzerinden başka kadınlarla konuşmaya başladığını, 2014 yılında tatil yapacaklarını söyleyerek ...'ya abisi evine gittiklerinde ...'da bir kız sevdiğini ve kendisinin bu kızı isteyeceğini kuma getireceğini söylediğini, kabul etmeyince bir odaya kapatıp şiddet uyguladığını, ardından da bahsettiği kadını kaçırarak onunla yaşamaya başladığını, kendisine şiddet uygulamaya devam ettiğini hatta burnunu kırdığını, çocuklarını kaçırdığını, maddî manevî yardımda bulunmadığını iddia ederek; davacı karşı davalının boşanma davasının reddini, davalı karşı davacının evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilmesini, ortak çocuklar ... Salih, Suheyb, Halime ve İbrahim'in velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, müvekkilinin 6 tane 22 ayar 30 gr bilezik, 1,5 metre zincir, 1 adet gerdanlık seti düğün takılarının aynen iadesini, mümkün değilse de bedeli olan 50.000,00 TL'nin yasal faiziyle davacı-karşı davalıdan tahsiline, ortak çocuklar ... Salih ve Suheyb için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 60.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve bir başka kadından çocuk sahibi olduğu ve davalı karşı davacı eşine evlilik süresince muhtelif zamanlarda şiddet uyguladığı; buna karşı davalı karşı davacı kadının evlilik birliği içerisinde ortak çocuklarına karşı şiddet içeren eylemlerinin olduğu, yine ortak çocuklara karşı bakım ve özen yükümlülüğüne aykırı davranacak eylemlerinin bulunduğu yine evlilik birliğinden kaynaklanan ev içi bir takım yükümlülüklerine aykırı davranışları olduğu tüm bu durumlar karşısında evlilik birliğinin bu aşamaya gelmesinde erkeğin ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesi ile; her iki davada boşanma talepleri kabul edilerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, geçici velâyet ve geçici kişisel ilişki tesisine dair ara kararların karar kesinleşinceye kadar aynen devamına, tarafların ... olmayan çocuklarından küçük İbrahim'in velâyet hakkının anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, sosyal inceleme raporu ve çocukların üstün menfaatleri gereğince ortak çocuklar ... Salih ve Suheyb'in velâyet hakkının baba ...'a bırakılmasına, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, velâyete dair yapılan iş bu düzenlemeler nedeniyle kadının iştirak nafakası talebinin reddine, yasal koşulları oluştuğundan kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, çocuklardan ... Salih ve Suheyb yararına ayrı ayrı davanın açılış tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 150,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, İbrahim'in velâyeti, nafaka miktarı ve tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, ... ve Suheyb'in velâyeti, erkek lehine hükmedilen nafakalar ve tazminat miktarları yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, buna karşılık kadının da birlik görevlerini yerine getirmediği ve çocuklara karşı olumsuz tavırlarının olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu, belirlenen kusur durumuna göre 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci maddesi koşullarının oluştuğu ve her iki boşanma davasının kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların kusur durumları ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, tarafların ortak çocuğu 04.03.2004 doğumlu İbrahim'in inceleme tarihi itibariyle ... olduğu, babanın velâyete yönelik istinafı konusuz kaldığı, eldeki davadan önce kadın tarafından açılan İdil Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 01.10.2020 tarih ve 2018/148 Esas, 2020/588 Karar sayılı nafaka dosyasında anne yanında kalan İbrahim için hükmedilen tedbir nafakasının çocuğun ... olduğu tarihe kadar devam edeceğinin anlaşılmasına göre velâyeti babaya verilen çocuklar yönünden de (... Salih ve Suheyb) sürekli ve düzenli bir geliri olmayan annenin nafaka ödeyecek durumunun bulunmadığı gerekçesi ile, kadının tazminat miktarlarına ve nafakaya yönelik yönelik istinaf talebinin kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılmasına, yerine kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin velâyeti kendisine verilen çocuklar için nafaka talebinin reddine, erkeğin, ortak çocuk İbrahim'in velâyetine yönelik istinaf talebi konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosyadaki deliller ile kadının ağır kusurunun ispat edildiği halde kadının davasının kabulünün hatalı olduğu, kadın yararına tazminata hükmolunmasının doğru olmadığı ve miktarların da fahiş olduğu, velâyeti kendisinde olan çocuklar yararına eşin de mali gücü oranında nafakaya hükmolunması gerektiği halde kaldırılmasının hatalı olduğunu belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar ve reddedilen iştirak nafakası talepleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davadaki isnatların kurgudan ibaret olduğu, erkeğin davasının reddi gerektiğini, ortak çocuklar ... Salih ve Suheyb velâyetinin babaya verilmesinin hatalı olduğu, erkeğin tanıkları hakkında yalancı tanıklıktan suç duyurusunda bulunduğunu, beyanlarının dikkate alınmaması gerektiğini belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuklar ... Salih ve Suheyb velâyeti yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların davalarının kabulü, kadın yararına maddî manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuklar ... Salih ve Suheyb velâyeti ve iştirak nafakası, tazminatların miktarı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 336 ncı maddesi, 335-351 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 369 uncu 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Emin'e yükletilmesine,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden Selma'ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.