"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/978 E., 2023/896 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tavşanlı Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/441 E., 2022/539 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 09.01.2023 tarihli ek karar ile başvurunun süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Ek kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini
beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının kumar oynadığı, aldığı emekli ikramiyesinin bir kısımını ortak çocuğunun düğün salonu parası için ayırmış olamalarına rağmen bu parayı kumarda harcadığını, davalının, alacaklılarına ortak konutun adresinin vererek "şu gün gel alacağını buradan al" şeklinde söylediği, alacaklıların ortak konuta alacaklarını almak için geldiği, davalının söz vermesine rağmen düğün salon parasını ödememesi sebebiyle davacının gelini ile birlikte kredi çekerek borcu ödediği, bu haliyle davalının davacıya ekonomik şiddet uyguladığı, davalının tarafların ortak çocuğunun düğün merasiminde davetlilerin yanında davacıya ve ortak çocuklara sinkaflı küfür ettiği, gelinin üzerine meyve suyu atarak bağırdığı, olay çıkardığı bu davranışıyla davalının davacıya duygusal şiddet uyguladığı taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, boşanmaya sebep olaylarda davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
2.Davalı erkek, duruşmalarda davaya kendisinin katıdığını, vekilinin katılmayacağını bildirdiğini, ancak gerekçeli kararının kendisi yerine vekiline tebliğ edildiğini, gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmesi üzerine ayrıntılı istinaf dilekçesi sunacağını beyanla istinaf başvurusunda bulunmuştur.
3.İlk Derece Mahkemesinin 09. 01.2023 tarihli ek kararı ile; davalı vekili Av....'a gerekçeli kararın 04.12.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, davalı vekilinin vekillikten çekilmediği veya davalı asıl tarafından görevinden azledilmediği, davalı vekilinin duruşmalara mazeret sunarak katılmadığı, davalının duruşmalara katıldığı, duruşmaları davalının bizzat takip etmiş olmasının davalı vekilinin görevinin sona erdiği hukuki sonucunu doğurmayacağı, usulüne uygun vekillikten azil talebi olmadığı gibi vekilin dosyaya vekillikten çekilme dilekçesi de sunmadığı, davalı vekiline gerekçeli kararın tebliğinin usulüne uygun olduğu, davalı vekiline gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kanuni istinaf süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davalı ...'nın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek, davayı kendisinin takip ettiğini, vekilinin davaya katılmadığını, gerekçeli karar tebligatının vekiline yapılmasının hatalı olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; istinaf başvurusunun reddi, kusur belirlemesi, davanın kabulü, boşanma ve boşanmanın fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek, davayı kendisinin takip ettiğini, vekilinin davaya katılmadığını, gerekçeli karar tebligatının vekiline yapılmasının hatalı ve geçersiz olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; istinaf başvurusunun reddi, kusur belirlemesi, davanın kabulü, boşanma ve boşanmanın fer'ileri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında davalı erkeğin istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmesinin kanuna uygun olup olmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı ve boşanmanın fer'îleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 345 inci ve 346 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.