Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5829 E. 2024/2683 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının reddine karar verilmesinin ardından davalı kadın ve ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakalarının miktarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocukların ihtiyaçları ve günün ekonomik koşulları gözetilerek, hükmedilen tedbir nafakası miktarının yetersiz olduğu ve hakkaniyete uygun daha yüksek bir miktar belirlenmesi gerektiği değerlendirilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının tedbir nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/931 E., 2023/749 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/789 E., 2022/252 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve fer'îleri davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde davalının kıskançlıklarından kaynaklı davacıya psikolojik şiddet uyguladığını, hakaretleri, küfür ve fiziksel şiddet uyguladığını, iki gün eve kilitlediğini, davalının iş yerine gelerek küfür ve hakaretler ettiğini, bu nedenle davacının evden ayrılmak zorunda kaldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davacının davalıya ve ortak kızlarına şiddet uyguladığını, tartıştığı zaman kendisini kaybedik boğazını dahi sıktığını, tarafların büyük kızının babasının arkadaşıyla konuşurken başka bir kadını sevdiğin dair konuşmalara şahit olduğunu, davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusuru olmasına rağmen boşanmayı istemesi hakkın kötüye kullanımı olduğunu, savunarak davanın reddine, lehine 2000.00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk Dilan Begüm için 1500,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuklar Zişan Bengü ve Şura Bennu için 1000,00 er TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanıkların davalının kusuruna dayalı ya da ortak hayatın çekilmez hale geldiğine dair herhangi bir somut anlatımlarının bulunmadığı, erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, başka kadınlarla görüşerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, bu nedenle erkeğin tam kusurlu olduğu kadının kusurunun olmadığı gerekçesi ile davanın reddine, davalı lehine 500,00 TL olarak belirlenen nafakanın karar tarihi itibariyle 100,00 TL artırılarak 600,00 TL tedbir nafakasına ve ortak çocuklar için 300,00er TL olarak belirlenen nafakanın karar tarihi itibariyle 100,00 er TL artırılarak 400,00 er TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece kusur değerlendirilmesinin hatalı olarak yapıldığını, davalı tanıkların beyanlarının gerçeği yansıtmadığı ve görgüye dayalı olmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve çekilmez hale gelmesinde davalı tarafın neden olduğunu, müvekkilinin sadakat yükümlülüğüne aykırı şekilde davranmadığını, davalının ortak çocuklarla iletişim kurmasına engel olduğunu, mahkemece baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki yönündeki taleplerin değerlendirmediğini, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2-Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece ortak çocuklar lehine hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete aykırı olduğunu, paranın alım gücünün düşmesi nedeniyle takdir edilen nafaka miktarının düşük olduğunu, bu nafakalarla temel ihtiyaçlarını karşılamayacaklarını, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı tanıklarının beyanlarında, dava dilekçesinde ileri sürülen maddî vakıa yönünden, taraflar arasında geçimsizliğe ilişkin doğrudan görgüye dayalı bir beyan olmadığı gibi, geçimsizliğin varlığı ve davalının kusurlu olduğu konusunda da bilgi sahibi olmadıkları, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi oluşturmayacağı, davacı tarafça, dava ve cevaba cevap dilekçesinde ileri sürülen davalıya yönelik boşanmayı gerektirir kusurlu davranışların ispat edilemediği, davacının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu, tam kusurlu tarafın geçimsizlik sebebine dayalı açtığı boşanma davasının kabul edilemeyeceği, İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının yerinde olduğu ,davacının talebi boşanma kararına bağlı çocukla kişisel ilişki kurulması isteği olup, fiili ayrılık gerekçesine dayalı bağımsız bir kişisel ilişki kurulması davası bulunmadığından, erkeğin bu konudaki istinaf başvurusu yerinde görülmediği, davacı tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verildiği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı kanun) 169 uncu maddesi uyarınca kadın ve çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedildiği, tedbir nafakasının boşanma davasının reddi kararının kesinleşmesi ile sona ereceği, tarafların sosyal ve ekonomik durumu ile çocukların yaşı ve ihtiyaçlarına göre hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının yeterli olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; ortak çocuk Dilan Begüm 'ün reşit olduğu tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken hükmedilmediğini, reşit olan Dilan Begüm'ün nafaka davası açtığını henüz karar verilmediğini, ortak çocukların eğitim ve evin ihtiyaçlarına hükmedilen nafakanını yetersiz kaldığını, davacının gelirinin yüksek olduğunu ileri sürüp kararın tedbir nafakası bakımından bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında kadın ve ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakalarının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 169 ncu maddesi. 6100 sayılı hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadın vekilinin ortak çocuk Dilan Begüm için hükmedilen tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın ile ortak çocuklar Zişan Bengü ve Şura Bennu yararına takdir edilen tedbir nafakaları azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanunun "hakkaniyet ilkesi" ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak aynı Kanun'un 169 uncu maddesi uyarınca daha uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı kadın ile ortak çocuklar Zişan Bengü ve Şura Bennu yararına takdir edilen tedbir nafakalarının miktarı yönünden ortadan KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının davalı kadın ile ortak çocuklar Zişan Bengü ve Şura Bennu yararına takdir edilen tedbir nafakalarının miktarı yönünden BOZULMASINA,

3. Davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.