"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2814 E., 2022/2350 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1099 E., 2021/1017 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesinin 21.11.2022 tarih ve 2021/2814 Esas, 2022/2350 Karar sayılı ek kararı ile, temyiz harç ve giderlerinin ödenmesi için tebliğ edilen muhtıraya rağmen, bir haftalık kesin süre içerisinde temyiz başvuru harcı, temyiz karar harcı ve gider avansını yatırmadığından, davacı erkeğin temyiz başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş ise de, dosya içeriğine göre, davacı erkek vekili tarafından temyiz harç ve giderlerinin temyiz süresi içerisinde ve muhtıra tebliğ edilmeden ödendiği anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesine aykırıdır. Bu durumda, temyiz başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına ilişkin 21.11.2022 tarihli ek kararın ortadan kaldırılması gerekmiştir.
Davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının ailesinin evlilik birliğine çok fazla müdahale ederek ortak hayatlarına müsamaha göstermediklerini, kayınvalidesinin müşterek konuta her geldiğinde tartışma çıkartarak huzur bozduğunu, eşinin kızkardeşlerinin de kendisi ile tartıştığını, hakaret ettiklerini, davalı eşinin ise tüm bu yaşananlara göz yumduğunu, maddî durumu iyi olmadığı için yurt dışına çalışmaya gittiğini bütün kazancını birikim yapması için davalı eşine gönderdiğini, Türkiye'ye döndüğünde de eşinin birikim yapmadığını gönderdiği paralarla altın alarak bunları annesine verdiğini, kötü niyetli hareket ettiğini, bu olaydan dolayı aralarında sorunlar başladığını, evde olmadığı bir gün ortak çocukları alarak evi terk edip, haber vermeden Ayvalık'a yerleştiğini, dönmesi için ısrar ettiğini ancak dönmediğini, davalının evi terk ettiği 6 yıldan bu yana bir araya gelmediklerini, davalının çocukları ile görüşmesine engel olduğunu, davalının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamının mümkün olmadığını beyanla boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap ve ikinci cevap dilekçesinde;davacının iddia ettiği hususların gerçeği yansıtmadığını, kardeşlerinin eve geldiği zamanlarda davacıya karşı kırıcı veya hakaret içeren bir cümle kullanmadığını, annesinin de Adıyaman'a iki yılda bir geldiğini, davacının yurt dışına veya şehir dışına çıktığı zamanlarda eve harçlık bırakmadan gittiğini, davacının psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığınıı, yurt dışına gideceği zamanda müşterek kızları Serap ile beraber bankadan ortak hesap açtığını ancak düzenli bir para göndermediğini, el işi, örgü işi yaparak kendisinin ve müşterek çocukların geçimini sağlamaya çalıştığını, ayrı yaşadıkları süre içerisinde hiç bir şekilde barışmak için davacının çaba göstermediğini, ortak çocuklarla da ilgilenmediğini, ayrılıklarının ilk zamanlarında telefonla "ben sizin babanız değilim, bir daha beni aramayın" şeklinde söylediğini, davacının gerek birlikteyken gerekse de ayrıyken maddî ve manevî anlamda destekte bulunmadığını, yurtdışından döndükten sonra telefonda başkasıyla konuştuğunu öğrendiğini, çocuklarına hem annelik hem babalık yaptığını, davacı aleyhine tedbir nafakası davası açtığını ve bu davayı kazandığını, icra takibi başlattığını ancak davacı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacı kirada oturduğunu beyan etmiş ise de oturduğu evin kardeşi adına kayıtlı olduğunu, ayrı yaşadığı süreçte herhangi maddî manevî destekte bulunmadığını, tüm bunlara rağmende haksız bir şekilde boşanma davası açtığını, davacının kusurlu taraf olduğunu, dava açmaya hakkı olmadığını, davacının haksız davasının reddin karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından iddialarını destekler mahiyette delil sunulmadığı, dinlenen davacı tanık beyanlarının soyut ve davacıdan aktarma duyuma dayalı olduğu, davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesi ile davacının davasının reddine, kadın için takdir edilen, aylık 400,00 TL tedbir nafakası ile ortak çocuk için takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakalarının kararın kesinleşmesine kadar devamına, karar kesinleştikten sonra, Ayvalık 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/465 Esas, 2018/71 Karar sayılı ilamının aynen icrasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili, tanık beyanlarıda davalının evi terk ettiğinin ifade edildiği gibi, davalının ikametgahının Ayvalık'ta görüldüğü halde davanın reddedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; davanın reddi ile kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, davacı tanıklarının taraflar arasındaki olaylara ilişkin görgüye dayalı bir bilgilerinin bulunmadığı anlaşılmakla, Mahkemenin delil değerlendirmesi ve gerekçesinin doğru olduğu, davacının davasını ispat edemediği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile, davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili, tanık beyanlarıda davalının evi terk ettiğinin ifade edildiği gibi, davalının ikametgahının Ayvalık'ta görüldüğü halde davanın reddedildiğini, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesi kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; temyiz isteminin kabulü ile davanın reddi ile kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 362 nci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 21.11.2022 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.