"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/816 E., 2023/497 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :... 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/325 E., 2022/118 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; tarafların sürekli olarak tartıştıklarını, davalı kadının evlilik sürecinde dört beş kez boşanmak istediğini, kadının 14.03.2015 tarihinde açtığı davadan feragat ettiğini ancak taraflar arasındaki anlaşmazlıkların sürdüğünü, kadının erkeğin ailesi ile iletişim kurmadığını, erkeği sürekli boşanmakla tehdit ettiğini, erkeğin 2019 yılında atamasının ...e yapıldığını ancak kadının ...e sadece bir kez gelip iki gün kalıp ayrıldığını, ailesinin evliliğe müdahil olduğunu, evliliğin başlarında 10-15 günde bir kadının ailesini ziyaret için...ye gittiklerini, erkeğin maddî sıkıntılardan dolayı daha az gitmeyi teklif etmesine kadının "ben kendim giderim, parayı da babamdan alırım" dediğini, erkeğin erkek kardeşinin kadının ailesini arayarak sık yapılan ziyaretlerin tarafları maddî sıkıntıya soktuğunu söylemesi üzerine ailenin erkeğe tavır aldığını, evliliğin üçüncü yılında erkeğin yorgun olması ve parasının olmaması sebebiyle kadının ailesine bayram ziyaretine gitmek istememesinin sorun olduğunu, ailenin 2001 yılında erkeğin kardeşinin işyeri açması için erkeğin kredi çekmesine müdahale ettiklerini, erkeğin fiziksel şiddet uyguladığı iddiasının doğru olmadığını, bir tartışmada kadının bağırması üzerine onun ağzını kapattığını ve 2008-2013 yılları arasında tarafların ayrı yatmasının sebebinin kadının isteksizliği ve küsme huyu olduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; tarafların sürekli kavga ettiklerini, evliliğin başında erkeğin ağabeyinin tarafların kadının ailesini ziyaret etmesine karıştığını, evliliğe müdahil olduğunu, erkeğin 2008 yılında başka kadın ile mesajlaştığını ve kadına şiddet uyguladığını ancak kadının evliliği devam ettirdiğini, kadının 2014 yılında açtığı davadan sonra erkeğin sürekli arayıp barışmak istediğini ve tarafların barıştıklarını, erkeğin 2019 yılının temmuz ayında ...e atamasının yapıldığını, iki yıl sonra emekli olacağını söyleyerek kadının...e gitmesini istemediğini, tarafların kadının ortak çocuk ile beraber İstanbul'da kalması konusunda anlaştıklarını, sevgisiz ve ilgisiz olduğunu, cinsellikten kaçındığını, kadının çalışmasına izin vermediğini ve eşi ile sosyal medyada paylaşım yapmazken kadının tanımadığı kadınlarla paylaşımları olduğunu iddia ederek; erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sürekli boşanmak istediğini dile getirerek huzursuzluk çıkaran, eşinin ailesi ile görüşmek istemeyen ve erkeğin atamasının yapıldığı... iline gitmeyerek birlikte yaşamdan kaçınan kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin kusurlu bir davranışının ispatlanmadığı, tanık beyanında erkeğin sadakatsizliğinden bahsedilmişse de kadının dava dilekçesinde olayın 2008 yılında gerçekleştiğinin ve bu olay sonrası evlilik birliğinin devam ettiğinden bahsedildiği, affedilen vakıa nedeniyle erkeğe kusur yüklenemeyeceği ve tam kusurlu kadın eş yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesi ile; kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir nafakasına ve kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadına atfı kabil bir kusur bulunmadığını, tam kusurlu olan erkek eşin dava açma hakkı bulunmadığını, erkeğin güven sarsıcı davranışlarının 2008 yılından sonra olduğunun ortak çocuğun beyanları ile sabit olduğunu, zira tanığın beyanında geçen Whatsapp uygulamasının 2008 yılından sonraki zamanlarda kullanılmaya başlandığını, olayların erkeğin ...e gitmesinden sonra gerçekleştiğini ve kadının taleplerinin reddedilmesinin doğru olmadığını belirterek; her iki dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; her iki dava yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadına yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkeğe yüklenecek kusur bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin davasının kabulünün ve kadının davası ile tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.