Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5870 E. 2024/3909 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarlarının tespiti uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/819 E., 2023/803 K.

KARAR : Kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ceyhan Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/580 E., 2021/622 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, sürekli sorun çıkardığını, kadının kök ailesine saygısız ve hoşgörüsüz tavırlar sergilediğini, bayramda kadının kök ailesine ziyarete gitme konusunda sorun çıkardığını, hakaret ettiğini, onur kırıcı ve küçük düşürücü kelimeler kullandığını, düğünde takılan takıları aldığını ve geri vermediğini, çalışmasına engel olduğunu, tehdit ettiğini, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu ve sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kadının erkeğe hakaret ve küfür etmeyi alışkanlık haline getirdiğini, resmi makamlara asılsız şikayetlerde bulunduğunu, erkeğin eski evliliği nedeniyle sorun çıkardığını, erkeğe ait eşyaları evden dışarı saçtığını, kadının isteği üzerine erkeğin ablasından borçlanılarak kadının abisinin üzerine tescil edilen aracı yalnızca erkeği mağdur etmek amacıyla satışa çıkardığını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına küfür ve hakaretler ettiği, toplum içerisinde sosyal statüsü nedeni ile onur kırıcı davranışlarda bulunduğu, kadını işten çıkmaya zorladığı, evlilik birliği devam ederken başka kadınla görüşerek sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, fiziksel şiddet iddiası ispatlansa da kadının bu eylem nedeniyle eşini affettiği, af nedeniyle fiziksel şiddetin erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, kadının diğer iddialarına ilişkin tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığı, kadının ise erkeğe "şerefsiz, adi köpek" şeklinde hakaret ettiği, hakaret dışındaki iddialarının tanık beyanları ile ispat olunamadığı, tanık beyanı dışında ispata yarar delil bulunmadığı, tarafların her ikisinin birlikte sebebiyet verdikleri açıklanan davranışlar sonucunda taraflar arasında ki evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve boşanmayla yoksulluğa düşecek olduğu gerekçesiyle kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, yine kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin tazminat taleplerinin ise yasal şartları oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarı, aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile tazminat taleplerinin reddi yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece erkeğe yüklenen kusurlu davranışların yanında kadını tehdit ettiği, evin ihtiyaçlarını karşılamayarak kadını ekonomik olarak mağdur ettiği, kadının ise kendisine yüklenen kusurlu davranışlar dışında en son tartışma sonrası eşinin eşyalarını kapı önüne koyduğu kusurlarının yüklenmesi gerektiği gerekçesiyle tarafların kusur tespitine yönelik istinaf başvurularının vakıa yönünden kabulüne, boşanmaya yol açan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun tespitine, tarafların kusur dereceleri, günün ekonomik şartları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına nazaran kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatların miktarının az olduğu, yine çalışmayan ve başkaca bir geliri bulunmayan kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakalarının az olduğu gerekçesiyle kadının tazminat ve nafakaların miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadın yararına takdir edilen 300,00 TL tedbir nafakasının İlk Derece Mahkemesi karar tarihinden itibaren 500,00 TL'ye çıkarılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren ise 750,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, tarafların sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığına ilişkin her hangi bir delil olmamasına rağmen bu yönde kusur yüklenmesinin isabetsiz olduğunu, tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, kadının erkeğe hakaret ve küfür ettiğini, erkeğin işsiz olduğunu, asgari ücret dahi kazanmadığını, kadının sigortasız olarak otelde çalıştığı, kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ve miktarların fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile bunların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin doğru tespit edilip edilmediği, kusur belirlemesine göre kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin isabetli olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, yasal şartları oluştu ise kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.