"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2019 E., 2023/347 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Gaziosmanpaşa 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/190 E., 2022/547 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının çabuk sinirlenen biri olduğunu, kıskanç olduğunu, müvekkiline hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için 500,00 TL tedbir, 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir, 500,00 TL iştirak nafakası ile müvekkili için 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata ve ziynete karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde, açılan davanın haksız olduğunu belirterek davanın gerek boşanma ve ferileri gerekse takı talepleri yönünden reddine karar verilmesini, davanın kabulü halinde 20.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine, müvekkili ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 24.09.2021 tarih, 2018/414 Esas ve 2021/780 Karar sayılı kararı ile; kadının boşanma davasının kabulü ve fer’îlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili boşanma ve fer’îleri yönünden istinaf ettiklerini beyanla, İlk Derece Mahkemesinin yanılgılı değerlendirmede bulunduğunu, ilk derece mahkemesinin kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Bölge Adiye Mahkemesinin 15.02.2022 tarih ve 2021-1913 Esas 2022-151 Karar sayılı kararı ile; İlk derece mahkemesince, tarafların eşit kusurlu olduklarından bahisle tarafların boşanmalarına karar verildiği, kime hangi eylem nedeniyle kusur yüklendiği belirtilmediği ve gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan davalının istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının tümüyle kaldırılmasına, belirtilen hususlara riayet edilerek yeniden karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin, davacıyı bedeninde morluklar oluşturacak biçimde dövdüğü, davacıya hakaret ettiği, davacıyı tehdit ettiği, davacıya karşı baskıcı, onur kırıcı tutum ve davranışlarda bulunduğu vakıalarının kusur olarak yüklendiği, erkeğe yüklenen vakıaların sabit olduğu, erkeğin ayrıca bahis oyunları oynadığı, aşırı kıskanç olduğu vakıasının da sabit olduğu, kadının da eski sevgilisine ait aşk mektuplarını sakladığı, erkeğe hakaret ettiği, yemek yapmadığı, erkeği başkaları ile kıyasladığı, boşanmaya yol açan olaylarda kadının hafif, erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla birlikte İlk Derece Mahkemesince verilen ilk kararda tarafların eşit kusurlu olduklarının tespit edilmesi ve bu karara karşı sadece davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması nedeni ile eşit kusur belirlemesi yönünden erkek lehine usulî kazanılmış hak oluştuğu kanaatine varılmakla davalının kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, davacının kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin reddine, vakıaya yönelik kısmen kabulüne, tarafların eşit kusurlu olduklarının tespitine karar verilerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nun velâyetinin davacı anneye verilmesine, velâyeti anneye verilen çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, daha önce ortak çocuk için hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmün kesinleşmesinden itibaren ortak çocuk için aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, daha önce davacı kadın için hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar devamı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmün kesinleşmesinden itibaren davacı kadın için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7.500,00 TL maddî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 7.500,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; bozma öncesi aynen iade kararı verilmesine rağmen yeniden verilen kararda ziynet alacağı yönünden aynen iadeye karar verilmemesi, kusur, yatılı olarak kişisel ilişki kurulması, çocuk ve müvekkili lehine verilen nafaka miktarları ile, maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olması yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; daire kararında bozma konusu yapılan eşit kusurlu eylemlerin belirtilmesi yerine müvekkili lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeksizin müvekkilinin tam kusurlu davacının kusursuz olarak tespiti, velâyet, kişisel ilişki günlerinin muğlak olması, ziynet alacağı davasında kabul kararı verilmesi, ilk kararda eşit kusur nedeni ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi davalı tarafın istinaf kanun yoluna başvurmaması nedeni ile kusur oranı değiştirilerek maddî ve manevî tazminat takdiri ve miktarı, davacı yararına nafaka takdiri ve miktarı, ziynet alacağı davasında reddedilen miktar üzerinden vekâlet ücreti verilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesi tarafından kadın lehine yoksulluk nafakası hükmedilmesinin ve hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyete uygun olduğu görüldüğünden erkeğin davacı kadın lehine yoksulluk nafakası takdiri ve miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin reddine, İlk derece mahkemesinin ilk kararında kadın yararına hüküm altına alınan aylık 200,00 TL tedbir, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası, çocuk yararına hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davacı kadın tarafından istinaf edilmemesi nedeniyle, miktarlar yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu, bu sebeple kadının tedbir iştirak ve yoksulluk nafakalarına yönelik istinaf talebinin reddine, İlk derece mahkemesinin 24.09.2021 tarihli ilk kararında tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü ile davacının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiş olması davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmamış olması nedeni ile maddî ve manevî tazminat yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu, bu nedenle kadının tazminat talebinin reddine, ortak çocuğun yaşı, sosyal inceleme raporu nazara alınarak velâyetinin anneye verilmesine dair ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu kanaatine varıldığından davalının velâyete yönelik istinaf talebinin reddine, İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişki tesisine şeklindeki düzenlemenin infazda tereddüt oluşturacağı değerlendirildiğinden davalının bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 3 nolu bendinin Temmuz ayı yönündeki düzenleme yönünden kaldırılmasına yerine Temmuz ayının 1.nci günü saat 10:00'dan 31. günü saat 17:00'e kadar kullanılmak üzere baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, davalının kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü, davacının kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin reddine, vakıaya yönelik kısmen kabulüne, tarafların eşit kusurlu olduklarının tespitine, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine davalının kişisel ilişki tesisine yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 3 nolu bendinin Temmuz ayı yönündeki düzenleme yönünden kaldırılmasına yerine Temmuz ayının 1 inci günü saat 10:00'dan 31. günü saat 17:00'e kadar kullanılmak üzere baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, tarafların ziynet alacağına yönelik istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulüne dosyanın bu yönden İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1-Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur, yatılı olarak kişisel ilişki kurulması, çocuk ve müvekkili lehine verilen nafaka miktarları ile, reddedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur,tazminatlar, velâyet, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.