"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1793 E., 2023/462 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 13. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/890 E., 2020/1016 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin maddî tazminata ilişkin talebi yönünden açıklama yaptırılarak sonucuna göre karar verilmek üzere bu talep yönünden kararın kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, diğer istinaf talepleri yönünden ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Davalı - davacı erkeğin maddî tazminat talebi yönünden Bölge Adliye Mahkemesince kaldırma kararı verilerek dosya İlk Derece Mahkemesine gönderilmiş olup, bu talepler yönünden İlk Derece Mahkemesince değerlendirme yapılarak karar verileneceğinden, erkeğin para ve ziynet eşyasını içeren maddî tazminat talebi yönünden Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (a) bendinin 4 üncü ve 6 ncı alt bentleri uyarınca kesin olduğundan bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Davalı-davacı erkeğin diğer yönlere ilişkin gerekli şartları taşıyan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kimliğini, yaşantısını ve geçmişini gizleyerek kadını kandırdığını, şirket sahibi olduğunu söylemesine rağmen işsiz olduğunu, mesleği ve iş yerinin olmadığını, uyuşturucu kullandığını öğrendiğini, uzun sürelerle ceza evinde kaldığını, bir çok sabıkasının bulunduğunu, bu konularda pek çok derdest dosyası olduğunun ortaya çıktığını, erkeğin kadına sürekli fiziksel, sözel ve ekonomik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, silahla tehdit ettiğini, hiç çalışmadığı için ekonomik sıkıntılar yaşadıklarını, müvekkili ve ailesinden sürekli borç para istediğini, para karşılığında boşanmak istediğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, ile yasal faiziyle 100.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların gerçekleri yansıtmadığını, erkeğin çalıştığını, kadının erkeğin iş yerine geldiğini, kadının erkeği sürekli aşağıladığını, hakaretler ettiğini, eş olarak görmediğini, küçük düşürdüğünü, saygı ve sevgi göstermediğini, planlı ve sistematik şekilde psikolojik şiddet uyguladığını açıkça ifade ettiğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, maddî menfaat temin etmek için evlilik yaptığını, hiç bir edimini yerine getirmediğini, erkeğe ve annesine küfür ve hakaretler edip buna yönelik mesajlar gönderdiğini, tahrikleriyle kavga ortamına sürüklediğini, ev işlerini yapmadığını, evden kovduğunu, evin kilidini değiştirdiğini, eve almadığını, kişisel eşyalarını kapıya koyduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, evlilik nedeniyle uğradığı maddî zarar için erkek yararına 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kimliğini, geçmişini ve yaşantısını gizleyerek eşini kandırdığı, evi maddî olarak geçindiremediği, çalışmadığı, uyuşturucu kullandığı, eşini tehdit ettiği, evlilik öncesi cezaevi geçmişi olduğu gerekçesiyle karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının maddî ve manevî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinden vazgeçmesi nedeniyle bu konularda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek istinaf dilekçesinde; kusurunun bulunmadığını, kadının tanıklarının yalan beyanlarda bulunduğunu, mağduriyetinin giderilmesi için kadında kalan 140.000,00 TL değerindeki düğün takıları ve altınlar ile 100.000,00 TL para ve birikimlerinin verilmesini istediğini, asıl davanın reddi gerektiğini belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadında kalan ziynet eşyası ve paranın tarafına verilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yüklenen kusurların doğru olduğunu, erkeğin dava dilekçesinde maddî zararlar ve yoksun kalınan kar nedeniyle 300.000,00 TL maddî tazminat talebinde bulunduğu, bu alacak talebinin hangi kalem için ne kadar olduğunun Mahkemece açıklattırılmadığını, usulüne uygun açıklama yapılması halinde erkeğin bu talepleri yönünden boşanma davasının fer'î niteliğinde bulunmayan kısımları yönünden eksik peşin harcın talepte bulunan erkeğe tamamlattırılması, iddia ve savunmalar doğrultusunda taraflarca gösterilecek tüm delillerin toplanılması ile işin esası hakkında hüküm tesisi gerektiği belirtilerek erkeğin karşı davada maddî tazminat talebinin reddi hükmüne ilişkin istinaf talebinin esasa dair yönler incelenilmeksizin kabulüne, kararın ilgili hükmünün kaldırılmasına, bu yönden dosyanın İlk Derece Mahkemesine, erkeğin diğer yönlere ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine,istinafa konu boşanma ve fer'îleri yönünden temyiz yolu açık, erkeğin maddî tazminat istemi yönünden kesin olmak üzere karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının kusurlu olduğunu, kadının tanıklarının yalan beyanda bulunduğunu, Mahkemece sadece sabıka kayıtları göz önüne alınarak karar verildiğini, manevî tazminat ve ziynet eşyası ve kadınında kalan para yönünden kararın bozulmasını istediğini belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat ve kadında kalan ziynet eşyası ile para alacağı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek tarafından talep edilen ziynet eşyası ve paranın Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kesin hükümle kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesince tekrar görüleceğinden eldeki temyiz başvurusunda değerlendirilip değerlendirilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 353 üncü, 355 inci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle evlilik öncesindeki olayların koşulları varsa ancak butlan sebebi yapılabileceğinin, bu nedenle "evlilik öncesi ceza evi geçmişinin olması" vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığının, bu kusur çıkarıldığında da erkeğin yine de tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-davacı erkeğin ziynet eşyası ve para alacağına ilişkin maddî tazminat talebine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davalı-davacı erkeğin diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.