"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/877 E., 2023/620 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/856 E., 2021/435 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı erkek vekili dava, cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2015 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olmadığını, kadının, birlik görevini ihmal ettiğini, erkeğin ailesini istemediğini, önceki evliliğinden olan çocuğuna kötü davrandığını, duygusal şiddet uyguladığını, intihara teşebbüs ettiğini, hakaret ettiğini, iftira attığını, birlikte yaşamaktan kaçındığını, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı erkek vekili birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, birlik görevini ihmal ettiğini, intihara teşebbüs ettiğini, hakaret ettiğini, iftira attığını, birlikte yaşamaktan kaçındığını iddia ederek birleşen davanın reddine, asıl davanın ise kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeğe aykırı olduğunu, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ekonomik ve duygusal şiddet uyguladığını, ortak konuttan kovduğunu, iftira attığını iddia ederek öncelikle davanın reddine karar verilmesini aksi kanaatte olunması durumunda ise kadın yararına 25.000,00 TL tedbir nafakası, 25.000,00 TL yoksulluk nafakası, 5 milyon maddî tazminat, 5 milyon manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ekonomik ve duygusal şiddet uyguladığını, ortak konuttan kovduğunu, iftira attığını, ilgisiz olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 25.000,00 TL tedbir nafakası, 25.000,00 TL yoksulluk nafakası, 5 milyon maddî tazminat, 5 milyon manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, duygusal ve cinsel şiddet uyguladığı, kadının ise duygusal şiddet uyguladığı, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir nafakası, 6.000,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 350.000,00 TL maddî tazminat, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, birleşen davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, kadının davasının hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, tam kusurlu olan kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, tazminatların ve nafakaların miktarlarının ise çok az olduğu belirtililerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, kadının, erkeğin önceki evliliğinden olan çocuğunu ortak konuttan kovduğu, erkeğin ailesi ile görüşmek istemediği, sosyal medyada kalleşçe, haince ve sinsice hareket ettiğinden bahisle erkeğe göndermeler yapan paylaşımlarda bulunduğu, erkeğin ise kadının Türkiye'de kalıcı olarak yerleşme taleplerini sürüncemede bıraktığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadının intihara teşebbüs etmesi nedeniyle hastaneye kaldırıldığı ve kadının hastanede olduğu dönemde kadınla ilgilenmediği, tatili gittiği, sonrasında kadını ortak konuttan kovduğu, taraflarca dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılan diğer vakıaların ispatlanamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin yine de ağır kusurlu olduğu ve her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin isabetli olduğu, kadının birleşen davasının zina hukuki sebebine dayanmadığı ve hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur dereceleri dikkate alındığında tazminatların ve nafakaların miktarlarının az olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf itirazlarının ayrı ayrı kısmın kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kadın yararına dava tarihinden 09.05.2023 tarihine kadar aylık 3.000,00 TL tedbir nafakası, 09.05.2023 tarihinden itibaren aylık 6.000,00 TL tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 15.000,00 TL yoksulluk nafakası, 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminat, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının ve erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı- davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.